4 Mart 2016 Cuma

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 9 (2. görüşme)

Bakıyorum ona. Özellikle gözlerine. Ağzı çok güzel, öpüşme hissi uyandırıyor ben de. Kolları zayıf, sanki pek kası yokmuş gibi. Geçen hafta yandan profilini görmüştüm daha çok. Bu hafta yüzü bana dönüktü aynı zamanda. Göz göze geliyor ve gülüyoruz. Şu dünyada kaç insan her defa göz göze geldiğinde güler. Bazen eliyle yüzünü örtüyor gibi. Odada biri olsa ve bana baksa bunu hissederim herhalde. Hem artık lisede olup öğretmeninden hoşlanan ergenlik döneminde olan bir kız da değilim. En azından görünüşte değilim. Aramızda sadece beş yaş var. Hatta belki de dörttür. Ama ayrı dünyaların insanız yine de. Hayatta tuttuğumuz taraflar birbirinin zıttı. Yaşayış şekillerimiz çok faklı. Onun böyle şık kadınlarla birlikte olması gerekir sanki. Belki de çok inançlı birisi ve şimdiye kadar kimseyle birlikte olmadı. Gerçi modern inançlılarımız dinin gereklerini bu kadar katı bir şekilde uygulamıyor. Yani neticede ben de bir ilişki istemiyorum ondan. Birlikte olmak, birlikte uyumak, paylaşımda bulunmak, yolları ayırmak ve  sonra da ona uyarsa ara sıra iletişime geçip ordan burdan konuşmak.. Başka bir isteğim yok ondan. Ama o ne istiyor? Belki de hayatında biri vardır. Belki bana hiç o gözle bakmıyor. Neticede odaya giren herkese karşı "nice" davranıyor. Yok ya tüm bunlarla kendini kandırma. Adam senle ilgileniyor. Sana karşı sıfır değil ilgisi. Öyle maksimumda da değil. Ama hiç ilgili değil de değil. Öyle olmasa x e "bize gidelim" demezdi. Birincisi "bize gitmek" nerden çıktı. Tam o anda neden dilinden bu sözler döküldü. İkincisi "biz" kimiz yahu. "Bana gidelim" orda uygun olan. Sanki ikimizin bir evi varmış ve oraya gidebilirmiş gibi. Neticede bir espri bu. Ama ne demiş freud; dil sürçmelerine dikkat. Bu örneğe de dikkat etmek lazım. Sanki ayrılırken kara bir bulut geçti yüzünün üzerinden. Hem tam o anda gitmemi beklemiyordu, hem de istemiyordu. Neticede onunla ilgilenen genç bir kadın var ortada ve bu kadın onun için bir yük değil, aksine onda güzel hisler uyandırıyor, yargılamıyor, hesap sormuyor, koşulsuz bir şekilde orda. Elbetteki tüm bunlar hoşuna gidecek. Benim yapabileceğim tek şey vaktim oldukça yanına gitmek olacak. Bir adım atacaksa o atmalı. Ki konumu gereği o adımı atması zor gibi duruyor. Giderken "haftaya görüşürüz" dedim, onda bir beklenti oluşturdum, bakalım haftaya neler olacak :)

-*-*

Net te O. nun fotoğrafını gördüm. Biri görece yakın biri uzak çekim. Her birinde hoşlandığı birer kadın var, yani birer rakip. En son Haziran'da ona dair bir fotoğraf görmüştüm sanki. Epey tanıdık geldi, garip bir şekilde yabancı hissetmedim onu. Ama duygularım yok sanki fotoğrafına baktığımda. Fakat sonrasında sigara içme isteği duydum şiddetlice, 6 gündür hiç böyle şiddetli bir dalga gelmemişti.

-*-*

Sabah bir binalarla ilgili bir reklam afişi gördüm "etkilemek mi istersiniz etkilenmek mi". İnsanın mottosu olabilecek bir cümle. Elbetteki etkilemek isterim.

-*-*

Belki de benim tuzağım insanlara iyi davranarak, onlara ilgi göstererek vb. onlarla kısa bir süre de olsa istediğimi yaşamak ama neticede onların benim hakkımda güzel şeyler düşünmesini sağlamamdır. En azından O.nda öyle oldu.
Yine kendi üstüme çok gelmeye başladım. Kendime karşı neden bu kadar acımasızım.
Ve onu aramayarak O.nu cezalandırıyor muyum ben? Öyle bile olsa ne olur ki. Benim şu çektiklerimin yanında O.nu aramamam ne ki. (04-03-16, 22.57)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder