26 Eylül 2016 Pazartesi

bağımlılık..

görmek istiyorum emrah ı. hayatta sadece o varmış, başka kimse yokmuş gibi. çok acayip bir duygu.

ona ulaşsam, sonra görüşsek, ee sonra? bir kez görüşmek yetmiycek ki?
hem u ile buluşmuş ve cem yılmaz izlemeye gitmiştik sinemaya. bir daha buluşmadık. ki zaten olmasa da olur türden bir akşamdı.

of be emrah. of ki ne of.

diyelim ki mesaj atıcam, ne yazabilirim:

- seninle görüşmek istiyorum.

- seni görmek istiyorum.

- bu günlerde bir yerde buluşup güzel bir kahve içsek?

- sizin arayıp soracağınız yok sayın kızılay...

of be bunların hiçbiri olmaz ki. hem de hiçbiri olmaz.

ah be emrah. aramıycaksın dimi. çok belli bu ve ben bunu göremiyorum.
neyse ya, hayırlısı neyse o olsun. nasılsa elimden gelen bir şey yok.

bunun adı zaten aşk değil, bildiğin bağımlılık.


hem zaten birinden hoşlanan insan bir gün bilmem kaç gün bekler. ama 2 aydan fazla zamandır ses seda çıkmıyorsa belli ki aynı frekansta değiliz.
hani fikriye abla beni arıycağını söylemişti.
yalancı falcı.

24 Eylül 2016 Cumartesi

senin de yolun açık olsun doktor.

Yeter ya artık.
son görüşmemizden bu yana aklıma gelmediğin bir gün olmadı.
gerçi bu bir şeyi göstermez, belki sadece takınıtılı olduğumu gösterir.
neyse ne.
yeter arkadaş.
kendime daha fazla işkence çektirmiycem.
ben çağırmışım adamı buraya, hem de yüzsüzce, 2 kez.
ben adama mesaj atmışım, buraya gel diye.
yetmemiş yine mesaj atmışım.
bi de o mesajın içinde buraya yine davet etmişim.
lan toplam 4 kez "gel" demişim, yuh bana.

adam aramıyor işte. 4 kez beni başından savan adam, 5. kez mi "aa tabi geleyim" dicek.

yeter artık.

nasıl ki bir daha b. nin adını ağzıma almadıysam, bir daha doktor dan bahsetmiycem kimseye.
bu sayfa kapandı.

yolu açık olsun ne diyim.

21 Eylül 2016 Çarşamba

insanlar bana iyi davranınca bir tür utanç duyuyorum: why??

aşkta kaybettik bari üstümüze aldığımız sorumlulukları halledelim dedik.
dün burdaki hocam tez danışmanım olmayı kabul etti, bugün diğer tez hocam tel le arayarak beni mest etti.
hayatta yolunda giden şeyler de var, hem de beni epey kaygılandırdıktan sonra, aslında yolunda gittiğini gördüğüm şeyler.
evren teşekkürler sana, hem de binlerce kez. nasılsa her konuda bir bildiğin var.
hayatımda ilk kez bugün "akışa bırakmanın" ne demek olduğunu anladım. yani "plan yapma durmada, sen önündeki işi yap, yaşa, olacak olanlar zaten olacak, boşuna yorma be güzelim kendini" demekmiş ya.
acaba B. bana "akışına bırakalım" dediğinde bunu mu kastetmişti?
hem ferhat diye beni lisansta da şimdimde de şaşırtan adamın da "flow" çalışması (o zaman kabalığıyla, geçen sene bana karşı sempatik tavırlarıyla, kibarlığıyla).
evren diyor ki:
"bak şu şu konuda şu anın var, o konuları unutma diye sana anılar yaşıtıyorum, ilerdeki bir anda eksik bir parça olduğunda "a-ha effect" le o anı hatırlıycan ve resim tamamlanıcak.
vay be. yalnız çok yalnızım ben.
demek ki iş insanıyım ben. bir şeye baş koyunca yapıyorum. ahanda 3. yılına girdiğim tezimin analiz kısmını toplam bir haftadan kısa sürede yazarak, peak noktasına ulaştım.
hakkımızda hayırlısı olsun, her şey kabulümüz.

19 Eylül 2016 Pazartesi

hüküm verildi: tek taraflı bir hikaye bizimkisi :/

Emrah da beni sevmiyormuş/hoşlanmıyormuş işte.
benim onun aklıma gelmediği gün geçmedi, taa mart ortalarından beri.
onu görmeyi çok istiyorum.
onun da beni görmek istediğini bilsem, benden hoşlandığını bilsem, gider kontör alırım hemen yarın sabah ve ona akşamüstüne doğru mesaj çekerim "görüşmesek mi artık?" tadında.
ama bana karşı özel hisleri olsa 2 aydır muhakkak bir adım atardı.
of ki ne of. bir daha bakamıycak mıyım o gözlere?
hem zaten o gözlere bi kaç saniyeden daha fazla baksam, kendimi tutamaz adamla öpüşmeye ve ortam elverişli olsa sevişmeye başlardım.
yani iyi ki aramıyor.
bu da kendimi teselli etme çabaları. (19-09-2010)

17 Eylül 2016 Cumartesi

Bir Erkek Sevmeye Neresinden Başlanır?

Başlıktaki soruyla ekşide karşılaşıyorum. tabiki aklıma emrah geliyor. çok acayip; bursa da ona mırın kırın eden ben, taa özümden onu istemediğime inanan ben, ank için otobüse biner binmez emrah a mıknatıs gibi çekildim. ulaşmak bile istedim ona, yeter ki çoğu detayını unuttuğum yüzünü göreyim dedim.
aramıyor. bekliyorum bana ulaşmasını. ya boşa bir bekleyişse? mesela kendi haline bıraksak avukat o. beni hayatta aramazdı, ama bu bilgiye ben şu an sahibim, o zamanlar aramasını umut ediyordum büyük ihtimalle. ya emrah için de aynı durum geçerliyse?
neyse ne. bir yığın erkeği ben aradım da ne oldu? şu an hiçbiri hayatımda değil, ki umrumda da değiller. varsın emrah arıycaksa arasın, aramıycaksa yolu açık olsun.
hayatımda ilk defa değişik bir şey yapayım ve bir erkeğe ulaşmayayım. amin.