29 Şubat 2016 Pazartesi

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 5

Ben cehennemi gördüm, ordan geliyorum. Sanırım ilacın etkisiyle depersonalization yaşıyorum. Kendimi tanımıyorum, herkes çok yabancı. İki gündür sigara içmiyorum. Yani hayatımda içtiğim son sigarayı 2 gün önce içtim.

-*-*

Soruyorum sana; madem gidecektin neden girdin hayatıma? Mail adresim sende olmadığı halde senden bir şey gelmiş midir diye maillerime bakıyorum. Telefona bakıyorum sürekli aramışsındır belki diye. Sense hayatına devam ediyorsun. Ama ben devam edemiyorum işte. Yeni yeni kendimde var olan tahribatları onarmaya başladım.

Neyse beterin beteri var. En azından evde tek başına değilsin ve sürekli onu düşünmüyorsun. Her şey düzelecek. Önce sigaradan kurtuldun. Sonra yavaş yavaş o da silikleşecek, geçmişteki diğer insanlar gibi. Bunu o istedi. Elimden başka ne gelir. Ben emirlere uyan bir köleyim neticede.

-*-*

Şimdi karşıma çıksa, tekrar birlikte uyusak.. Acaba kaç günde alışırım ona veya alışır mıyım ona? Kafamdaki haliyle hatırlıyorum onu hep, oysa o değişti ve artık bir yabancı. Bir kaç hafta içinde onu son görüşümün üzerinden bir yıl geçecek. Ben beni bırakıp gittiği gündeki gibi değilim. Çok şey değişti tabi bir yılda. Ama hala ondayım, hala bir garibim.

Neyse ilk adım sigaraydı. İnan bana o geride kalmayı istediyse geride kalır.

23 Şubat 2016 Salı

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 4

Hayda. Habire insanlarla olan ilişkilerimde sorun yaşıyorum bu günlerde. X le görüşüyorum. Neden görüştüğümü ben de bilmiyorum. Belli bir nedeni yok. Onunla görüşmek bana mutluluk, haz da vermiyor. Yapıştı resmen. Ben de kibarlığımdan bir şey diyemiyorum ona. Onunla görüşmeye başladığımda aklıma hiç Y gelmedi. Sonuçta Y, X in kendisini taciz ettiğini ve hatta belki de ortada bir tür tecavüz olduğunu düşünüyor ve bu durumdan dolayı mahkemelik oldular. Ben de tutmuş X le görüşüyorum. Olacak iş mi şimdi bu. Kadın veya insan dayanışması gereği X le görüşmemek, konuşmamak, onu izole etmek lazım. Muhtemelen onlar böyle düşünüyor. Ben bilmiyorum. Onlar gibi düşünmek de mantıklı, sırf bir insan olduğu ve her konuda birden fazla anlamlandırma olduğu için onunla görüşmek de mantıklı. İşte yine devreye insan değerleri giriyor. Birilerinin bir takım değerleri var (benim de vardır bir yığın, şimdi kalkıp da bunun üstüne düşünemiycem) ve o değerleri ihlal edilince insanları hayatlarından çıkartabiliyorlar. Belli ki kendilerince haklılar. Benden de ya da çevrelerindeki insanlardan da istedikleri bu değerleri onların da paylaşması. Neyse olan yine Y ye oldu. Yine bir şekilde zarar verdim ona. Kesin hakkımda bir yığın olumsuz şey düşünecek, canı sıkılacak. Resmen kızın hayatında bir problem gibiyim, daha doğrusu onun bana bakışı bu. En başlarda bana yığınla anlam yükledi, yanımdayken bana hayranlıkla baktı, sonra beni çat diye yere bıraktı. Şimdilerde optimal bir düzeyde buluşmuş gibiydik. En azından karşılaşınca konuşabiliyorduk. Bu da gitti şimdi elden. Umrumda mı? Bir önemi var mı bunun benim için? Aslında hayatımda olması veya olmaması pek de umrumda değil. Bir şekilde geçen sene o zaten beni gözden çıkardı, beni anlamak yerine kendi gerekçelendirmelerine başvurdu. Ama şimdi yinen onun bakışıyla ona zarar veriyor gibi duruyorum. Bu kısım canımı sıkıyor. Oysa hayatında etkisiz eleman olmak istiyorum. Onu kırmak, üzmek, düşündürmek, kızdırmak, bir şekilde gündemine girmek istemiyorum. Sırf o bozuluyor ve inciniyor diye bir karar vermek zorunda da kalmak istemiyorum. X zerre umrumda değil. Adam şizofreni teşhisiyle ilaç tedavisi görüyor. Zaten duruşu, bakışı ondan bir adam olmayacağını gösteriyor. Yani hiçbir zaman mutlu mesut bir hayatı olmayacak. Zaten yapayalnız şu hayatta. Başta annesi reddetmiş bunu, taa çocukluğunda. Böyle bir adamı yalnızlaştırsan ne olacak, yalnızlaştırmasan ne olacak. Zaten her türlü yapayalnız bir adam.
Dedi ve kodu. Nasıl girdi tüm bunlar hayatıma. Oysa ben hiç girsin istemezdim tüm bunların hayatıma. Bir anda göbeğinde buldum kendimi tüm bunların. Demek ki bir ortamda bulunmanın, yer almanın bedeli tüm bunlar.
Sonumuz hayrolsun.

-*-*-*

Yarın itibariyle sigarayı bırakıyorum. Tüm evrene hayırlı olsun.

-*-*-*

Dersimin hocası bir teyze gibi. Sözde "psikoloji bilimine(!)" yığınla katkı sağlamış, tatlı, herkesle ve her şeyle uyumlu olmaya çalışıyor ama bazı şeyler eksik gibi. Daha orjinal olmasını beklerdim. Hafif bir histeriklik de var gibi üzerinde.

-*-*-*

Yine insanları etiketlemeye, sınıflamaya, onlar hakkında kötü düşünmeye başladım. Nasıl görürsen öyle olur gerçeklik. Bunu biliyorsun. Meditasyon yapmaya başlaman vaktin geldi bebeğim.

(23-02-16, 17.22)

22 Şubat 2016 Pazartesi

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 3

bireyci bakış açısıymış. peh. dil nelere kadir yahu. bağımlısın işte. birinin peşinden sürükleniyorsun. kendi yolundan gitmiyorsun, bir başkasının yolunu yürümeye çalışıyorsun. o diğeri sen hayatında bir daha hiç olmasa da hayatını mis gibi yaşar. hatta senden kurtulduğu için sevinedebilir. ama sen onsuz mahvolursun. bunu göremiyor musun gerçekten? madem ki bireycilik bu kadar uzağında durmanı istediğin bir şey, böylesi "bireyci" bir insanın yanında neden yer alıyorsun? dostlukmuş. senin onun için bu kelimeyi nasıl da rahat kullanıyorsun böyle. ama eminim o senin için bu kelimeyi kullanmaz. o kimse için bu kelimeyi kullanmaz. o herkese eşit mesafede yaklaşıyor. herkesi ağına düşürmeye çalışıyor. biz de bir anda kendimizi ağda buluyoruz. bir müddet gözlerimiz kamaşıyor. sonra anlıyor birileri ne mal olduğunu. sen anlayamamışsın işte hala. ben sana bunları söylesem ne olacak ki. bir şey anlamıycaksın söylediğimden. süslü kelimelerle yanıt vereceksin bana. ben de seni anlamıycam, bir süre süslü kelimelerine anlam veremediğin için çok anlamlı, mantıklı konuştuğunu düşünücem, sonra bir gün mantıklı gelmiycek söylediklerin.

-*-*-*-*-

neden biri hakkında bir şey düşününce bunu o kişiyle paylaşıyorum? keşke hiç paylaşmasan. bırak, bu onun yolu, kendi farketsin ne farkedecekse. canı yansın biraz. can acısı olmadan bir şeyler yer etmiyor belleğimizde. müdahale etmesem keşke sözlerimle kimseye.

-*-*-*-*-

herkes çok uzağımda. bir kişiyi bile kendime yakın hissetmiyorum. ne olacak benim bu halim? hep böyle mi olacak..sonra bugün insanlara baktım ve hepsinin bir ailesi olduğunu, hepsinin küçük birer çocuk olduğunu, bir yığın yaşam sınavından geçerek tam o an'a geldiklerini fark ettim. bunu fark edince o kadar da kötü gelmediler gözüme. (22-02-16, 19.26)

21 Şubat 2016 Pazar

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 2

Sabaha doğru O'nu gördüm rüyamda. Bir grup insanla birlikte bir yere gidiyordu. Onlar yeni bir yere gidiyorlardı, bense bildiğim bir yere geri dönüyordum. Canımı sıkan şeyler söylüyordu. Ve uzaklaşıyorduk birbirimizden. Onlar adım ata ata ilerliyorlardı, bense adım atmıyordum hemen döneceğim yere doğru, bir süre arkalarından bakıyordum, bakarken üzülüyordum yollarımızın ayrılmasına. Neticede onlar iyice uzaklaştı, ben de kendi yoluma koyuldum.

-*-*-*-*-*

Bir yerlerde okumuş olsam gerek. A kişi ile X kişisinin yolları ayrılıyor, sonra diyelim ki y ile birlikte oluyor, sonra z ler k lar da girebilir devreye. En sonunda yine X le aynı yola giriyorlar. Vay be! Demek ki X le kurduğu gibi bir yakınlığı kimseyle kuramadı. Abi zor zaten geçmişte birine sıkı sıkı bağlanan  birisiyle bir şeyler yaşamaya çalışmak. Zulüm gibi.

-*-*-*-*-*

Her ne olursa olsun O'na sıkı sıkı bağlandım ben. Aradan yıllar da geçse, bir başkasına da bağlansam.. Unutulur mu be ona bakışım, onu görüş şeklim.. "Öyle bir rüya" şarkısı benim için de yazılmış. Evet, O'ndan sonra her şey O'na benzedi.
İnsanlara bakıyorum, çoğunlukla erkeklere. O'nda olan bir şeyleri diğerlerinde de görmeye çalışıyorum. Çoğunlukla sonuç "fail" oluyor. Ama mesela dünkü hoş çocuk adım adım yanımdan uzaklaşırken arkasından baktım, kıvırcık gibiydi saçları. Ama O'nunki kadar değil. Sonra O'nun saçlarını hatırladım.

-*-*-*-*-*

Ben de O'na dair mantık sistemi içinde düşündüğümde O'nunla kesinlikle birlikte olmamam gerektiğini biliyorum. Ama işte bir şeyler var beni ona çeken, acayip bir şeyler hem de. Takıntı, hastalık, aşk.. Ne derseniz deyin. Hepsine eyvallah. Ama o çekim var işte. (21-02-2016, 12.52)

20 Şubat 2016 Cumartesi

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 1

Hep tek başıma görüyormuş beni, içime yönelmişim gibi gözüküyormuşum. "Sanane" diyorum içimden sana. Bir de sanki mükemmel bir insanmış gibi gözlerimin içine bakıyor. Ben de onun gözlerinin içine bakıyorum. Ama herhangi bir şey göremiyorum o gözlerde. Sadece yüzünün çirkin olduğunu düşünüyorum ona bakarken. onunla iletişim kurmak istemiyorum. Bir şekilde karşıma çıkıyor ve bana dair yaptığı gözlemleri, daha doğrusu çıkarımları, kendince kibarca bana söylüyor, benceyse bana savuruyor. Varlığından bir şekilde hoşlanmıyorum, aramızda uzaklıklar var, bu yüzden "oturabilir miyim" diye soruyor. Ama aynı kibarlığını benle konuşurken takınmıyor. Aslında ona dair olumsuz bir kanım yoktu. Ta ki O nun olduğu mekana gittiğini söyleyene kadar. Belki konuştu onunla, belki hala konuşuyor, belki birlikte oldu, belki O bana dair bir şeyler söyledi.. Sırf O nu tanıyor olma ihtimalinden dolayı bahsi geçen kişiye katlanamıyorum.

-*-*-*-*-*-*-

Hoş çocuğu bugün gördüm. O ilk gördüğüm gündeki gibi konuşuyor, adeta saçmalıyor. Göz göze geliyoruz, sanki benimle göz göze gelmek hoşuna gitmemiş gibi bir surat ifadesi takınıyor. Oysa ben onu gördüğüme memnunum, onunla konuştuğuma memnunum ama memnuniyetimi hiç belli etmiyor gibiyim, adeta memnun değilmişim gibi davranıyor bile olabilirim. Aslında merak ediyorum onu. Bu meraktan dolayı da geriliyorum onu görünce. Oysa gözünün içine bakıyorum onun. Kendimden bir şeyler veriyorum ona. Farkında değildir tabi bunun. Küçük bir detay bu. Oysa o bir erkek çocuğu hala, diğer bir çokları gibi. Bedensel olarak bir yetişkin ama konuşmaları, söyledikleri birer çocuk olduğunu ima ediyor. (20-02-16, 15.10)

18 Şubat 2016 Perşembe

Bir bedene daha kıyafet dikerken..

Bugün O'nu gördüm. Özellikle bana odaklanmış ve beni izliyor gibiydi. O'nu gördüğüme sevindim, günlerdir görmek istiyordum, her yerde O'na bakıyordum ama göremiyordum.
Böyle birbirimize uzaktan bakmak, birbirimizle konuşmamak vs. çok daha güzel, en azından bir merak unsuru var şu an. Sonra tanıycaz birbirimizi ve her şey alışılmışlığın gölgesi altında kalmış olacak. En güzeli şu günler. Aslında ona dair iki şey var kafamda. Birincisi; düşüncelerini, genel olarak kullandığı bakış açısını duymak. İkincisiyse; hiç sesini, sözlerini duymadan bedenlerimizin buluşması.
Bakalım zaman ne getirecek bana veya bize.
Belli ki sadece ben onu gözlemiyorum, o da beni gözlüyor. (18-02-2016, 14.37)

13 Şubat 2016 Cumartesi

Namaste

Hayatta bazı sınırları geçmemek veya o sınırlar geçildikten bir süre sonra tekrar o sınırı koruyabilmek gerek. Örnek mi istiyorsun? Bağımlılıklar, bedendeki sakatlanmaları veya incinmeleri dikkate almama, uyku düzenini mahvetme, birine takılıp kalma, birine hakaret etme, kalp kırma ve af dilememe. Şimdilik aklıma gelen bunlar.

Bazı şeyler davranış değişikliğine mi yol açıyor sende.. Mesela milyonlarca, hatta dünden bugüne sayamadığım kadar çok insan sigaranın nasıl da bela bir şey olduğundan bahsediyor ve sen sigara içerek aydınlandığına mı inanıyorsun? Tiz bir siren sesi yolluyorum sana. Yanlış yoldasın bebeğim. Hangi insan sigaraya dair methiyeler düzebilir bir düşünsene? Sigara mı içiyorsun? Bırakmanın yollarına bak. Kendi başına bırakamayacağını, ancak bir ilaç yardımıyla bırakabileceğini mi düşünüyorsun? Yapma etme gözüm. Senin içindeki kaynaklar bırakman için fazlasıyla yeter, dışarıdan bir şey alma bünyene. Hem hayat bir öğrenme yolu ve sigarada en iyi öğretmenlerden biri. Artık bir bağımlısın ve bu döngünü de hakkıyla tamamla, nasıl ki hakkıyla içiyordun sigarayı. Ama aylar yıllar geçiyor ve sen bırakmaya çalıştıkça bırakamıyor musun. O zaman ilaçla bırak. Nihayetinde yeter ki bırak. Ama emin ol dışardan bedenine bir madde almadan bırakmak apayrı bir keşif.

Birazdan sevgililer günü olacak. Kendime verebileceğim en büyük hediye sigarayı bırakmak. En güzel sevişmeden, en güzel andan daha kıymetli benim gözümde, hayatımın en önemli anı şu anlar. Zira içine ettiğim hayatı rayına oturtmak için ilk adımı attım, biliyorum devamı çorap söküğü gibi gelecek. (13-02-2016, 23.34)