28 Mart 2016 Pazartesi

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 35

bir süredir O. nu pek düşünmüyorum. sanki uzunca bir süredir rüyamda da görmedim. demek ki insan unutuyor; dağılıyor, mahvoluyor, artık kendini tanıyamıyor, hiçbir zaman eskisi gibi olamıyor, saflığını kaybediyor, buruk bir gülümseyiş kazanıyor, yarası oluyor.. ama onu geride bırakıp bir başkasına tutulabiliyor. acaba o olsaydı yine de dr dan etkilenir miydim?

neden böyle sorular soruyorsun kendine? hem dr a hem de O.na karşı kendini kötü hissetmek hoşuna mı gidiyor? defalarca kadınım değilsin dedi. başkalarıyla sevişmek istiyorum dedi. başkalarıyla sevişti. yapılmaması gereken her şeyi yaptı. şimdi aradan bir sene geçtikten sonra sen birinden hoşlanıyorsan bundan ona ne.

ama yine de..
nerdesin? ne yapıyorsun? seviyor musun birini? aklına geliyor muyum? seni terk etmişim gibi hissediyor musun? hissetme nolur. sen beni istemezken ve ben yaralıyken, hala seni geride bırakamamışken nasıl arayayım seni? seni geride bıraktıktan sonra da arayamam seni. neden arayayayım?

geçmişte bir şeyler yaşadığın insanlarla arkadaş kalma konusuna artık olumsuz bakıyorum. dünyada insan mı yok ki onunla arkadaş kalasın. kaldı ki o kişi senin kıymetini bilmiyorsa, o kişinin yanında kendini rahat hissetmiyorsan, siktir et gitsin. maden eski bir hukuk var aranızda. o hukuka uygun davransın. bu sözlerim okb li olan o mal'a. zamanında nasıl da bir bok sanmıştım seni. o zamanlar bir kadını sevdiğini söyler dururdun. beni o kadından dolayı sevmiyorsun sanıyordum. benden sonra başka başka birilerini sevebildin oysaki. benim için kılını bile kıpırdatmazken bir başkası için başka bir şehre bile gittin. siktir git ya. hakkatten bi siktir git. inanmıştım, güvenmiştim sana. beni yarı yolda bırakmazsın sanmıştım. beni sarıp sarmalarsın, yanında güvende olurum sanmıştım. böyle göt olduğunu bilsem zamanında kendimi sana bırakır mıydım? tam olarak şu yüzden sana kızgınım diyemiycem.
fakat seninle arkadaşça bir paylaşımımız olduğunu sanmıyorum. birer arkadaş değiliz biz. bir yığın insana selam veriyorsun. ben de onlardan biriyim sadece. hiçbir özelliğim yok senin için. benim içinse güya senin bir özelliğin vardı. neyse ya. selam verir geçerim. illa birileriyle aramın kötü olmasına gerek yok.

ayrıca yanındaki insanların hepsi mi ağır derece de patolojik? ne biçim insanları çekiyorsun böyle kendine.

ama sonuçta; şükürler olsun ki çıkmışsın hayatımdan. yıllarca bir şey yaşadıktan sonra bu kafaya ulaşsaydım epeyce üzücü olurdu benim için.

bu da gariban tesellisi mi yoksa.. (28-03-16, 23.27)

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 34

Dr; senin benden hoşlandığın sonucuna varamıyor diğerleri. Bana değer verdiğini, beni kabullendiğini ve hatta bana güvenmeye başladığını söylüyorlar. Ben de onlar gibi düşünüyorum. Ama benden hoşlanmış olmalısın, dimi?
Seninle vakit geçirdikçe kafam daha çok karışıyor, benden hoşlanıyor musun, hoşlanmıyor musun emin olamıyorum artık. Oysa en başlarda nasıl da emindim benden hoşlandığından.
Yurttaki kız. Biriyle arasında bir şeyler geçmiş 2 hafta önce. O zamandan beri hiç iletişime geçmemişler ama bizimkisi kafasında kurmuş da kurmuş. Sürekli o anları, onu düşünmüş. Oysa O. hayatına bakmıştır. O kız için içimden "aa yazık lan kıza, apaçık olan gerçekleri göremiyor" dedim içimden. Oysa ben de onunla benzer bir haldeyim. Aramızdaki tek fark o dürüstçe aklından geçen tüm olasılıkları bizimle paylaşıyor ama ben paylaşmıyorum onlarla.
Bir de dışardan soğuk görünüyormuşum. Dr. sende mi böyle düşünüyorsun? Yeterince sıcak davranmadım mı sana?
Hem bence sadece hoş buluyorsun beni. Hoşlansan gerçekten "bugünlük de bu kadar" tadında sözler söyleyip, işlerine gömülmek yerine, bana yönelir ve benle konuşurdun. Gerçi öyle yaptığın bir günde ben seni göt gibi ortada bırakmıştım.
Doktor; SEN KAYBEDERSİN; Bu da benim sana bu haftaki son sözüm olsun. (28-03-16, 19.35)


Ayrıca O.dan bahsettiğim biri şu şiiri biliyor muymuşum diye sordu. Bir türlü kurtulamadım senden. Hayatımı siktin ama hala bu günlerde güzel imgelerini hatırlıyorum.

Eskisi kadar özlemiyorum seni,
Ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlar da..
Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor..
Yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
Biraz yorgunum.
Biraz kırgın.....
Biraz da kirletti sensizlik beni!
Nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama
"İyiyimler" yamaladım dilime.
Tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
Hafızamı milyon kez zorlamama rağmen
yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..
Gel diye beklemiyorum artık,
Hatta istemiyorum gelmeni..Nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.Arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum,
Benim derdim yeter bana banane !!
Alıştım mı yokluğuna ?
Vaz mı geçiyorum varlığından ?
Tedirginim aslında,
Ya başkasını seversem ?
İnan o zaman seni hayatım boyunca AFFETMEM !!
- Özdemir Asaf

27 Mart 2016 Pazar

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 33

dr beni seviyor. neden hala bundan emin olmaya çalışıyorum.

rumination dayım son 2 senedir. kendi kendimi zehirliyorum. şu an dr dan haz aldığım için rumination dayım. yarın kötü bir şeyler olursa bu rumination bana hayatı zindan eder.
hem sorumluluklarım var benim. her yer burası gibi değil. gerçek hayat epeyce korkutucu. burası da pek matah sayılmaz. ama hayat dışarıya kıyasla dah akolay burda.
yani aklımı başıma toplamam lazım.

-*-*
vay be! tam 1 sene geçti O.nunla yollarımızın ayrılmasının üzerinden. diğer kadınlardan bana bahsediyordu. acaba ben de diğer kadınlara bahsettiği başka bir kadın mı oldum? birisiyle birlikte mi bu aralar? kaç kadınla benimle paylaştığı gibi uykusunu paylaştı? hala o kadını mı seviyor? hala onunla iletişim halinde mi? ondan nefret mi ediyor? yoksa yoğun duygular hissetmiyor ona karşı ve umursamıyor mu onu?
bugün aklıma düştün.
geçen sene bu günlerde ne durumdaydın?
sonra neler neler yaşadım..
sen nerdeydin? neden yoktun yanımda? neden sevmedin beni?
şimdi seni aramıyorum. seni unuttuğumu mu sanıyorsun? seni umursamadığımı? boktan biri olduğumu? beni rahatsız ettiğini?
böyle şeyler düşünüyorsan; dostum hiç tanımamışsın demektir beni.
aralık,ocak,şubat,mart; sesini duymayalı dört ay oldu. belki de bir daha sesini duymayacağım bir ömrün yanında dört ay nedir ki gülüm?

-*-*-

"mutlu musun ingeborg,
tekrar sevebildin mi?
..
hiçbir iz beni bırakmadı,
hiçbir iz onu bırakmadı,
bu izlerle insan eskisi gibi olabilir mi?
..
sen benim çığlıklarımı gördün
..
bundan sonra sana inanmıycam"
(27-03-16, 15.53)

26 Mart 2016 Cumartesi

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 32

"acaba ben adım attığımı sanırken o nasıl görüyor beni, onun şevkini mi kırıyorum vb" gibi düşünceler geçiyordu zihnimden. bu hafta nesi olduğunu sordum, ilgilendim onunla, kötü de davranmadım ona. güldük eğlendik ve finali de güzel yaptık. yani en azından "yok ya bu kız benden hoşlanmıyor" diyemez. "sanki benden hoşlanıyor gibi. beni merak ediyor, benimle ilgileniyor, yanıma geliyor, bakıyor bana, gülüyor yanımda, bir şeyler hissetmese belki de böyle davranmaz" şeklinde düşünebilir. yani kendimi kutluyorum. dün her şeyi elime yüzüme bulaştırmadım.

-----------------------------

1 yıllık ilişkimdeki adamı "ben artık sana karşı bir şey hissetmiyorum" diye terk etmiştim. Dr. u düşününce aklıma bu geliyor. ya aramızda bir şeyler olursa ve onu terk edersem? bir şekilde hayatını olumsuz bir şekilde etkilemek istemiyorum.

neden bunları düşünüyorsun? ortada fol yok yumurta yok. ne kadar tanıyorsun ki sen onu? belki de saçma sapan birisi oluyor ilişkilerde. ayrıca arkadaşlarından evli kişiler var. o hala bekar ve sevgilisi yok gibi duruyor. acayip mükemmel bir adam olsa o da evli olurdu şu an.

yanisi kendi üstüne gitme bu kadar güzellik.
hem bu kadar ruminasyon neden? tamam onu düşünmek sana haz veriyor ama bu kadar da düşünmen hiç iyi değil yahu. ders dinlemek için ordaysan dersi dinle bir zahmet. sırf haz veriyor diye onu düşünme.

neyse tebrixs. dr sonunda sana bir adım attı. haftaya gelip geleyeceğini soruyor. "adam ciddi beyle" :)

ayrıca erkekleri tanımıyor muyuz ayol. yıllar önceki o adamla kaç gece aynı yatakta uyuduk, seviştik. neticede "kadının bekaretini bozmadan sevişme yöntemi varmış" şeklinde net ten bir haber okuduğumda sazan gibi atlamıştı. yani neticede benimle uyuması, benimle sevişmesi, bana dair güzel şeyler düşünmesi.. sevgili olmak istemedi benimle. şu an bir şeyler dank etti. O.nun bana sarılarak uyumasına anlamlar yüklüyordum ara ara. az önce bahsettiğim göt adamla da öyle uyuyorduk. bu iki adamla bizi o şekilde gören kim olursa olsun "gençler çok seviyor birbirini" der, çok net. ama işte o gençler öyle olmadıklarını iddia ettiler.

dr. un imgesiyle dopdoluyum. kendimi ondan başkasıyla hayal edemiyorum. bana bariz büyük bir adım atmadı, ama kendini hiç geri de çekmedi. geri çekmeye yönelik bariz adım atsa uzaklaşırım ondan. ama şu haliyle bekliyorum ve kimseye yan gözle bakmıyorum.
yalnız ya bu adam bakireyse? çekilmez bir şeymiş bu yahu. yani bedene yönelik bu tutuculuk. ailesiyle yaşıyor zaten. bu demektir ki birlikte uyuyamıycaz da. ama ben sevdiğim adamla uykularımı paylaşmak istiyorum. onun tenine dokunarak uyumak istiyorum. geceyi onunla noktalamak ve sabaha onunla uyunmak istiyorum. off be doktor. hem askersin. hem 1 sene sonra burdan gidiyorsun. ailenle yaşıyorsun. muhafazakar gibi duruyorsun. bu kadar zor bir case olmasaydın keşke. bu özelliklerin hiçbiri bana uymuyor. bir yandan benim bakire olmayışım senin için ne anlam ifade edecek acaba? ya bu senin istemediğin bir şeyse. ee bunu sana söylemem lazım. "dostum bak şöyle şöyle" demek lazım. off ya doktor. beni hangi pozisyonlara soktuğuna bir bak. hayatıma giren kimse için böyle şeyler düşünmemiştim. bu durumlara düşçek insan mıydım yahu ben. (26 mart 2016, 23.13.)





25 Mart 2016 Cuma

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 31

lannn! uyudum biraz aklım başıma geldi. belki de ona "görüşürüz" deyişimi duymadı da sadece "hoşça kalın" ksımını duydu ve bu yüzden haftaya gelip gelmeyeceğimi sordu. belki de minik de olsa bir adım değildi bu. yoksa algıda seçici miyim? yoksa benim farkımda bile değilde ben kafamda mı yazıyorum tüm bunları? böyle bir ihtimal olabilir?

şeker; kendine eziyet etmeyi bırak artık. sonuçta bir yığın insan girdi hayatına. merak etme; sen kendini çocuk gibi görüyorsun o seni çocuk olarak görmüyor. haftaya gelip gelmeyeceğini sorduğundaki sırıtışı da mı öylesineydi yahu? diyelim ki sırf hoşça kal dedin diye öyle dedi. bu bile "hoşça kalı" düşündüğünü gösterir. ayrıca; evet belki sana adım atmıycak, ama senden kesinlikle hoşlanıyor. varlığın kesinlikle hoşuna gidiyor. o adım atma amaçlı davransın yada davranmasın, senden hoşlandığının farkına varsın ya da varmasın, senden bariz hoşlanıyor dostum.

son olarak; senin nefes alışın onunla senkronize oluyorsa; bu karşılıklı aranızda bir bağ olduğunu gösterir. neden başkalarıyla/herkesle olmuyor da onunla oluyor?

kaldı ki kimsin yahu sen onun için? dershane de "senin olduğun tarafa" dahi bakmayan adam neden sana annesinin hasta olduğunu söylüyor. bebeğim demek ki farkında senin. demek ki sana değer veriyor. ayrıca evet güleç bir adam, insanlarla arası iyi vs. ama sana nasıl bakıyor? aranızda nasıl bir enerji var? salt üs-as ilişkisi? iki arkadaş? sikerler lan. hoş buluyor işte. daha fazla neden kandırıyorsn kendini. sen ki insanlardaki en ufak şeye dahi hassassın. senden hoşlanmasa bir açık verirdi ve sen de yakalardın elbet bunu.
tadını çıkar onun. adım atmazsa da demek ki hayırlısı bu deriz. O.ndan sonra biri düştü ya gönlüme. sırf bu yüzden bile dr a gönül borcum var. dr çok tatlı bir adam. aramızda bir şey olmazsa bu beni çok üzmez; zira acayip düzgün, naif bir adam, eninde sonunda kırarım ben onu, en iyi ihtimalle terk ederim onu, uzunca bir süre gülümseyemez. zira benim için fazla deneyimsiz. daha doğrusu yaşamın karanlık tarafından pek geçmemiş, en azından ilişkilerde geçmemiş. O. benim hayatımı mahvetti. ondan çıkartamadığım acıyı naif olan dr dan çıkarırım diye çok korkuyorum.

-*-*-*-

ayrıca bugün doktorun suratında siyah gölgeler vardı. tam siyah da değil. karanlık gölgeler diyelim. hem benim nefes sistemimi sarsacak kadar ne yaşıyor olabilir? hakikaten annesinin hasta olması mı sarstı onu o kadar? yoksa daha derinde bir şey var da annesinin hastalığıyla örtbas mı ediyor bunu.

-*-*-*-

ah be dr. iyi ki hayat benim karşıma seni çıkarttı. ben seni el üstünde tutmayayım da ne yapayım sana? :) (25-03-16, 23.34)

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 30 (7. görüşme)

olaylar olaylar :)

güya dr un yanına gitmiycektim :) ama dün derste "consistency" nin ne kadar önemli olduğunu öğrenmiştik, tabi mesleki olarak. ama ilişkilere de uyarlanabilir bu pekala. sırf cool olucam diye insanlara karışık mesajlar vermeye ne gerek var. hem bir soğuk bir sıcak davranmak dengesiz olduğuna dair bir imaja yol açıyor hem de güvenilmez oluyorsun.
sonuçta yanına gittim; çok da iyi yaptım.
gittim. "naber" dedi, "iyiyim" dedim küçük bir es verdim, "siz nasılsınız" dedim, "hastalar bitse keşke" dedi. neyse. bir kaç hasta sonra "ben gidiyorum, bir saat sonra gelirim, GÖRÜŞÜRÜZ" dedi. görüşürüz dedi, düşünebiliyor musunuz.
odaya girdikten sonra de kalp ritmim hızlandı. hızlı hızlı gitmiştim yanına, "herhalde bu yüzden" diye düşündüm. neyse bir türlü geçmedi. böyle nefes nefese kaldım gibi. görünürde pek bir şeyi yoktu dr un, arada telaşlı telaşlı ayağını sallıyordu (gerçi sadece ayağını değil tüm vücudunu sallıyor, acayip seksi çağrıştırıyor bana bu, ama "eğer böyle sevişiyorsa epeyce kötüdür" diye de düşünüyorum, neyse o sallanışını görünce, özellikle o sallayışı hayal edince acayip tahrik oluyorum. dr resmen seks objem oldu :) şaka lan şaka. hoş buluyoz işte dr u, hoş bulduğumuz adamdan da bir zahmet tahrik olalım, misal ben sadece dr dan tahrik oluyorum 2-3 haftadır, ve O. na karşı cinsel bir şey düşünmüyorum, düşünemiyorum, doğuştan tek eşliymişim yahu) neyse bir noktadan sonra anladım ki o acele ediyor, telaşlı ve ondaki bu şey bana geçiyor ve nefes ritmim bozuluyor. ona buna söyleyince yüksek sesle bir iki kelime söyleyip, "şimdi de oluyor mu" dedi, "abovvv bu ne biçim espri, kaçın kaçın" bakışıyla ona baktım "yok şimdi olmuyor" dedim. neyse " 1 saat sonra görüşürüz" dedi bu "ben de sakinleşip gelin" dedim, güldük karşılıklı.
1 saat sonra yanına gittim, ben daha yeni oturmuşken bir hemşire geldi. kadın güzeldi aslında. ama dişlerinde bir gariplik vardı, dolayısıyla o kadar da güzel gelmedi bana. zaten "az önce bir adam gördüm" gibi bi şey dedi hemşire, bizimki de "ne o beğendin mi" dedi, hemşire de "aa tabi heyecanlandım" dedi. neyse kadın bir türlü gitmek bilmedi. yalnız kalamıyoruz diye canım sıkıldı. bi de kadın gelince bizimkine de çok bakamadım. sonra kadın "bana davetiyeyi ver de gideyim" dedi, bizimkisi odadan çıkıp davetiye almaya gitti. O an çok garip oldum. "adam evleniyor ya, demek ki bu işteki bokluk buymuş, ben de salak gibi benden hoşlanıyor sanıyordum, kesin evleniyor ve onun davetiyesini verecek, acaba sempozyum davetiyesi mi verecek, yok ya kandırma kızım kendini" dedim kendime. sonra hemşire siz kimsiniz dedi. kendimi tanıttım. "biz de onun intern lük günlerinden tanışıyoruz, ortak bir arkadaşımızın evlilik davetiyesi onda, onu vericek" dedi. o esnada o kadar rahatladım ki anlatamam ve kadına minnettar kaldım, ve o anda kadını çok sevdim. hatta uzun süredir bir kadını bu kadar çok sevmemiştim :) iyide bu kadın neden bunu bana söyledi? beni kim sandı ki? acaba ondan hoşlandığımı mı anladı, yoksa onun benden hoşlandığını? yoksa kadın dayanışması mı yaptı? yoksa bizimle bunların hiç alakası yok da kadın öylesine mi anlattı? yoksa kadının insanlarla iletişim kurma tarzı mı bu? neyse acayip ferahladım.
dr. arada sırada gözlerini ovuşturuyordu. bir boşluk da "sizin neyiniz var" dedim, ciddi bir bakışla baktı bana. hani bana cigara içip içmediğimi sorduğunda onu tartıp "bu adama doğruyu söylemeliyim"deki bakışım gibi bir şeydi. "annem hasta" dedi bakıştan sonra. bir adım attı orda kendince. "nesi var" dedim "bilmiyoruz" dedi. "ne zamandan beri hasta" dedim, "1 aydır" dedi, "ee ne olduğunu bilmiyor musunuz" dedim, "anemisi vardı zaten ama neyden kaynaklandığını bilmiyoruz, onkolojik bir şey olmasından korkuyoruz" dedi. ben bir şey diyemeden hasta geldi zaten. sonraki boşlukta "uyumadınız mı gece" dedim, "yok ya çok uyudum hatta" dedi, gerindi ve güldü şımarık bir çocuk gibi. neyse sonra "hastalar bitti" dedi. ben içimden "hassiktir yine gitme zamanı geldi, iyi de gitmek istemiyorum ki" dedim kendime, zaten basiretim bağlanmış gibi oturdum, o esnada o bir şeyler yazmaya başladı, ben de yazısı bitsin öyle çıkarım dedim. yazısı bitti. "öyleyse ben gidiyorum, geçmiş olsun" dedim. "görüşürüz" dedi, "görüşürüz, hoşça kalın" dedim. "haftaya geliyorsun herhalde" gibi bir şey dedi, mutluydu o esnada, gülümsüyordu, tam o onu demişken ben de kapıya gelmiştim, piçlik yapıp "herhalde gelirim, hayat bu ama belli olmaz" dedim. ikimizde karşılıklı güldük, ışıldadık resmen. sonra ben çıktım.
şimdi bu küçük de olsa bir adım değil de nedir?
1.si; "1 saat sonra gelirim, görüşürüz" dedi. 2. si "haftaya geliyorsun dimi" diye sordu. daha ne yapsın yahu bu adam.
mutluyum yahu.

haa bi de bir hasta için "a kümesidir ama biz pek bu bilgileri alamıyoruz ki" dedi. orda onu teselli etmek istedim. "yapçak bişi yok" dedim. o da benim de söylediğim gibi "what can ı do sometimes" yani "bazen ne yapabilirsin ki" dedi, ben zaten orda koptum. çok salakçaydı çünkü o söylediği, ya da çok kötü bir espriydi diyelim. zaten ben merak ediyordum lisansını ingilizce mi okudu diye. sordum ona. o da "what can ı do sometimes dan anlamış olman lazım" dedi. "yani türkçeydi o zaman" gibi bir şey dedim. "uzmanlık ingilizce değil mi" diye sordum. o da "şimdi zorlaştırdılar, eskiden kolaydı dil kısmını geçmek" dedi. yani ingilizcesi vasat diyebiliriz. umarım burnu havada falan görmemiştir beni. çünkü zerre umrumda değil ing bilip bilmemesi. ben sadece hoş buluyorum onu ve dolayısıyla tanımak istiyorum.

neyse. geçen haftada onu teselli etmeye, "üzülme ya bu zaten böyle" gibi bir şey demeye çalışırken buldum kendimi. bugün de böyle oldu. kendini aşağılıyor, değersizleştiriyor gibi. tıpkı ben. bu ilişkideyse ben ona takılan, cool kişiyim, kendimi değersizleştiren kişi değilim.
ama nerden nereye.
neyse işte onun düzgün bir adam olduğunu ve cool olmadığını gördükçe daha az şey hissetmeye başlıyorum ona, ne boktan bir tipim ben yahu. (25-03-16, 19.41)



21 Mart 2016 Pazartesi

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 29

neden bu kadar çok unutuyorum?
sanki hayatımda ilk defa dr a mı bunları hissettim? u., a., b., b., s.; bunlar şu an için aklıma gelen isimler. bu adamların hepsinin yüzüne bakmaya doyamadım ben. şimdi de sırada dr. var. aradaki tek fark dr da bana bakıyor güzelce, çekinmeden gözlerimin içine bakıyor, müthiş gülümsemesini bana sunuyor. kısacası sözsüz bir iletişim kuruyor gibiyiz onunla. 
ama yapacak bir şey yok. daha fazla peşinden gelemiyccem dr. yani gelirdim ama insanların dikkatini daha fazla çekmek istemiyorum. hem sonra ya seni rahatsız ediyorsam? bakışlarımdan bazen rahatsız oluyorsun, bunu fark ediyorum, elinle yüzünü kapatman bunun kanıtı. 

neyse daha fazla uzatmıycam. neticede vurgulamak istediğim nokta şu: daha önce de kimilerine göre takıntılı bir şekilde bana göreyse büyülenmiş bir şekilde birilerinin yüzüne bakmak konusunda şiddetli bir eğilimim oldu. dr sen bir istisna değilsin. ama istisna olmaman sana karşı hissettiklerimi değiştirmiyor. sadece sana daha fazla adım atamam, insanların tepkisi, söyleyebilecekleri, bakışları korkutuyor beni. ayrıca ya seni rahatsız ediyorsam veya edersem? ya başından beri bana karşı bir şey hissetmediysen? daha önce bence birilerini rahatsız ettim. bu listeye sen de eklen istemem.
belki bir sevdiğin var; kimbilir..

artık O. nu düşünerek kendi kendimi tatmin etmiyorum. bu çok önemli bir adım benim için.

ayrıca bugün istemediğim halde taa oralara kadar gidip zyban yazdırdığım için kendimi bir de burda kutlamak istiyorum.

ayrıca dr sen çok hoşsun. ama sen beni istesen bile senle bir hayat çok zor olur. ben daha birkaç ay sonrasını bile kestiremiyorum. nasıl senin 10 yıllık belirlenmiş yaşamına dahil olayım? kaldı ki dünya da insan mı yok da sana takılayım? her türlü zor bir case sin. en iyisi senden uzak durmak.

dr. benden hoşlandığını, sana adım attığımda adımama adımla karşılık vereceğini bilsem bir dakika bile durmam, adım atarım. benim için önemli olan birisine bir şeyler hissetmek ve gözü kara bir şekilde bu doğrultuda kararlar vermek. birlikte olsak ve senin belirlenmiş 10 yıllık hayatına iştirak etsem ne olacak ki? ben hayat arkadaşımı bulduktan sonra bunların hiçbir önemi olmaz.
ama sen imkansız gibi bir şeysin benim için. hal böyle olunca senden uzak durmak için çeşitli argümanlar üretebilmeliyim ben.

ah dr. nerden gördüm seni, nerden geldim yanına. kader işte.  (21-03-16, 15.58)

20 Mart 2016 Pazar

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 28

'hayat zorlu bir yolculuktur ya da güzel bir rüyadır' demişti aşık olduğun ve sana rehberlik yapan adam. 'sana verdiğim değerin onda birini bile bir başkasına vermedim' demişti bir de. sonuçta terk etti beni. sonuçta bakışlarında soğukluk oluştu. sonuçta benden kurtulmak istedi. o zamana kadar ben kendi köşemde aşkımı platonik bir şekilde yaşıyordum. fakat o bir dönüm noktası oldu. ondan sonra aşık olduğum her erkeğin gözünde o bakışı yakaladım, hepsi ağız birliği etmişçesine 'seni insan olarak seviyoruz, sen çok iyi birisin, hep yanımızda ol, ama aradığımız kadın sen değilsin' dedi bir şekilde. bu hayatıma onunla birlikte giren bir kara büyü gibi.

neyse iyi ki dr la tanıştım. bu yolla O.ndan kurtuldum. dr hayataımda olsa da olmasa da artık O. yok, O.nunla olan bağlarımız komple koptu. artık beni hatırlamasını sağlayacak hiçbir şey yok. tam 1 sene geçti onu son görüşümün üzerinden. bu süreçte bir kez aradım onu. o da 3 kez aradı. onun 3 kez araması bana bir şeyler hissettiğine işaret etmiyor, aksine bir şeyler hissetmediğine işaret ediyor. çünkü insan bir şey hissetmeyince rahat oluyor, pek düşünmeden hareket ediyor. İnanamıyorum ondan 1 senedir ayrı olduğuma.

dr. bana aldatılmış bir insana ne yapılır diye soruyor. bu sorunun cevabını bilmeyen kişiyim ben oysa. aldatmak, aldatılmak uzmanlık alanım değil. ama kaybetmek, terk etmek-edilmek konularında profesörlük seviyesinde tecrübelerim var. dr insan kaybedince o kişiyi hayatın anlamı kalmıyor. uzunca bir süre yaşamıyor gibi oluyorsun. kendini tanıyamıyorsun. alışkanlıkların değişiyor. insanlarla ilişkilerin kopuyor. kapanıyorsun içine. bağımlılıklar geliştiriyorsun. düşün ki aklına intihar etmek gelmiyor, çünkü yaşadığını gösterir hiç bir emare yok. defalarca kez rüyanda görüyorsun onu. bir yığın senaryo yazıyorsun kafanda. çeşitli paranoyalar geliştiriyorsun... ve daha bir sürü şey. zaman geçsin istiyorsun. zaman geçiyor. sonra onsuzluğa alışıyorsun. alışsan da hayatın haşa tatsız tuzsuz oluyor. belki bir zaman sonra bir hayat kuruyorsundur..

dr; onun imgesi hala aklımda, ama senin imgeni yine yitirdim. binlerce kez baktım çünkü yüzüne. bir çok farklı mekanda, anda, durumda gördüm onun yüzünü. dünyam onun yüzü oldu. ve daha bir sürü şey. yani olsun o kadar.

dr; seni de çok sevebilirim. senin imgeni de kazıyabilirim zihnime. ama sen benim peşimden koşamayacak kadar yoğunsun, hem farkımda bile olmadığını düşünüyorum artık, ayrıca bir yığın kadın var gibi çevrende. ama şimdiden farkındasın ki hiçbiri ben değilim. ben farklıyım ve senin yarana iyi gelirim. dr; bana öyle geliyor ki ben eninde sonunda seni terk ederim, canını yakarım. oysa sen mutlu bir çocuksun ve hep öyle olmalısın. sana kimse kıymamalı.

dr; ailenle yaşıyorsun. oysa ben her gece seninle uyumak isterim. liseliler gibi orda burda görüşemem seninle, sadece elini tutmak kesmez beni.

ah dr. nerden çıktın karşımı. neden o müthiş gülümsemenle baktın bana.

aynaya bakarken hatırladım; memelerin dini olan üstat "size gülmek çok yakışıyor" demişti bana. sonra kıskandığım yazar kadın bana yolladığı kitabın içine gözlerimin içinin gülmesine dair bir şeyler yazmıştı. hakketten de gülmek bana çok yakışıyor ve gülünce gözlerimin içi de gülüyor.
oysa bu aralar sıkça somurtuyorum ve memnuniyetsiz bir surat ifadem var.

dr. acaba gün içinde aklına geliyor muyum? acaba benden hoşlandın mı? acaba benim senden hoşlanıp hoşlanmadığımı merak ediyor musun? acaba benim hakkımda birisiyle konuştun mu, konuştuysan nasıl konuştun? odandaki o kokunun sebebi ben miyim? o koltukları kendine yakın bir yere çekmenin nedeni benim gelenlerden korkmam mı? acaba peş ve cuma yı bekliyor musun? acaba cuma sabahı toplantı olduğunda gözlerin beni aradı mı? yoksa aklında bir başkası mı var? yoksa gerçekten kalbin mi kırık?

dr ben daha fazla adım atamam. seni tanımıyorum, hakkımda ne düşündüğünü, daha da önemlisi insanlara neler söylediğini bilmiyorum. aslında sana güvenim bir yandan sonsuz ama diğer yandan sana hiç güvenmemem gerektiğini biliyorum. benden hoşlanıp hoşlanmadığın konusunda geçen haftaki eminliğimin esamesi bile yok bu hafta.
ayrıca sen farkında değilsin ama bir yığın adım attım ben sana.
ama artık adım atamam.
renksiz dünyamdaki renk oldun sen.
ama buraya kadarmış gönül sevdamız.
üzgünüm.
seni görünce heyecanlanıyorum, sakarlaşıyorum, mallaşıyorum, process etmiyor zihnim. daha önce hiç böyle olduğunu hatırlamıyorum. benden hoşlanıyorsan ama benim senden hoşlanıp hoşlanmadığımdan emin değilsen; çok üzgünüm sana karışık mesajlar veriyorum, ama ne yapayım, dedim ya heyecanlanıyorum.

neyse ne. hayatımın şu döneminde senin gülüşünü görmek bile yeter bana. devamı gelmese de olur. sen benim yaşama dair umudumsun. tam bir yıl sonra senin yüzüne bakmaya doyamıyorsam (tıpkı onun yüzüne bakmaya doyamadığım gibi) bu demektir ki hala umut var benim için. sen tanrının bir lütfusun bana.
keşke sevsen, keşke adım atsan, keşke sevgilim olsan. ama benden pes. diğer insanların dikkatini çektim yeterince. daha fazla gururumu ayaklar altına alamam ve profesyonel kimliğimi zedeleyemem. hem sen yıllardır ordasın, kimbilir kimlerle nasıl gönül maceraların oldu.
off, yine self esteem in yerlerde. kendime gelmeliyim acilen.
dr; tam iki haftadır hiç bir şey yapmıyorum ve excuse m sensin. gördüğün üzre takıntılıyım. ne yapıcan sen beni. en iyisi kendin gibi standart birini bul ve mutlu, sakin bir hayat yaşa. benle hayat maceralı ve inişli çıkışlı olur.
OFFF, yine saçmalama modundayım. bir yandan değersizleştiriyorum kendimi, bir yandan iltifatlar yağdırıyorum. tek başına zyban bunca etki yapmış olamaz üzerimde. O. nun kendisi için dediği gibi "demek ki bende de bir bokluk var".

-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*

oraya gelen adamlardan birisi tabutta rövaşata daki adamın yüzünü hatırlatıyordu. cuma günü gelen, sorulan sorulara yanıt vermeyen, sürekli gülen çocuk. kirpikleri ne güzeldi. acayip masum bir yüzü vardı. "kolum kırıldı, öncesinde okula gidiyordum, geç yazdılar okula, sonra buraya geldim, çalışamadım dedim ya" diyor. dr anlamıyor onun ne dediğini. anlayamaz onun dünyasını. çünkü çocuğun anlattıklarının bir karşılığı yok. ama ben anlıyorum. doğulu çocuk. geç yazılmış işte okula. bu yaşa kadar hala orta okula gitmesi insana kurgu gibi geliyor ama gerçek de olabilir. çok güzel bir gülüşü var çocuğun. dr. gülerek bakıyor çocuğa, gülerken göz kırpıyor, başını sallıyor, o böyle yaptıkça çocuk (tıpkı küçük bir çocuk gibi) daha çok gülüyor.
peki dr. neden bu kadar çok gülüyor? daha doğrusu neden bu kadar güleç? neden insanlar onu bu kadar çok seviyor? ayrıca neden hemen benim standartlarımı benimsiyor? kapitalist sistemin en boktan 2 üyesi odaya geldiğinde dehşetle ve ibretle onları izledim. üyeler çıkarken "başınızı ağrıttık" dediler, dr "hayır" dedi. ama onlar gidince "hakketten başımı ağrıttılar" dedi. ben orda olmasam böyle düşünmeyecekti büyük ihtimalle. BİNGO. zaten fark etmiştin. dr da tıpkı senin gibi uyaranlara karşı çok sensitive. anında fark ediyor sende olan değişikliği. ve senden hoşlandığı için senin ruh haline bürünüyor. senden hoşlanmasa sürekli birbirinize bakıp gülmezsiniz, emin ol bundan. kesinlikle hoşlanıyor. önce adın şuydu dimi diyor, onay alınca zafer edası kaplıyor suratını. sonra orda bulunuşunla ilgili bilgileri sıralıyıp senden yine onay almak istiyor. sen ona sorular sorunca da paşa paşa cevap veriyor. dr senden kesinlikle hoşlanıyor. ama hoşalnıyor olması bir adım atacağı anlamına gelmez. ayrıca geçen haftalarda senin pat diye giderek ona yaptığın götlüğün yanında, onun sana yaptığı ne ki.
sensitive olmasına yönelik diğer kanıtsa ortamdaki bir başka erkeğe baktığında dr un modunun düşmesi.
HOŞLANIYOR İŞTE SENDEN. KENDİNE GÜVEN, ONDAN DA KENDİNDEN DE ŞÜPHEYE DÜŞME. ADIM ATACAK SANA. BEKLE SABIRLA. BIRAK SENİ AVLADIĞINI SANSIN. (20 mart 2016, 23.26)


Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 27

mart ayında bir boklu mu var? geçen sene mart ayında darmadağındım, ve bu sene de. o zaman 3-4 gün boyunca durup durup ağlıyordum. terapistin bana bağırmasından sonra da güzelce ağladım durup durup. intiharlarımdan biri de mart ayındaydı. geçen yılki regl im mart ayında gecikmişti, bu kez normalime göre epeyce kanamam oldu. belki de tüm bunların sorumlusu regl im.
ama burdan bir çıkarımda bulunup mart ayına olumsuz bir atıfta bulunmak da hiç bilimsel olmayacak (!)
biliminizin de, sizin de ..
siz derken kimi kastettiğimi de bilmiyorum. belli bir kişiyi kastetmiyorum. belki terapisti kastediyorumdur. ona epeyce öfkeliyim. ama aslında bu öfkem terapiste değil. şimdiye  kadar diğer insanlara kusamadığım öfkemi ona boca ettim, en çok da O. na gösteremediğim öfkemi. terapistte burda bir kurban, mağdur aslında.
dr un imgesi henüz tam silinmedi, ama silinecek bugün, yarın. çok üzücü. oysa keşke hep yanımda olsa ve onunla simbiyotik bir hayat yaşasam. ama onun iş temposunda bu imkansız. ben bana şefkat göstersin istiyorum, bana sarılsın ve uyuyalım istiyorum. ve sevişmek de istiyorum. ilk defa biriyle sevişmeyi bu kadar çok istiyorum. ama onunla takılmak istemiyorum. onun partnerine biçeceği en üst mertebe neyse ondan olmak istiyorum. kadını olmak istiyorum, yan roller bana göre değil bundan sonra.
amma çok şey istiyorum dr senden. karşılığında sana kızgınlığımı, üzüntülerimi, sorunlarımı projecte ederim ve sana yük olurum. tabi bir de müthiş gülümsememi sunarım. başka da bir şeyim yok; sorry!
en iyisi ben insanlardan uzak durayım bir süre daha. bu halimle epeyce zarar veririm ancak.
en çok dr sana zarar vermekten korkuyorum.
çünkü O. bana verdi. artık birine nasıl zarar verilebildiğini biliyorum. ki zaten yeterince canım da yandı. sana kolaylıkla zarar verebilirim. çünkü incesin, safsın, toysun, insanlara güveniyorsun, çok deneyimsiz duruyorsun. ayrıca korkunu benle paylaşıyorsun. belki de herhangi biriyle de paylaşıyorsundur bu korkunu. ama tam o anda benimle paylaşmayı tercih ediyorsun. aldatılan evli erkekler gördükçe evlenmekten uzaklaştığını söylüyorsun bana. neden bunu bana söylüyorsun. aldatılmayı normalize edersem bir sınavı geçemiycem ve aldatmaya bok atarsam bir sınavı geçecek miyim? bunları sen planlayarak söylemiyorsun. tam da bunları spontan olarak benimle paylaştığın için.. güveniyorsun bana. ama neden. daha tüm hayatın boyunca 6 kez gördün beni. sırf içten gülüyorum, seninle ilgileniyorum diye hayatı sana zindan edemem mi sanıyorsun? tıpkı O. nun bana yaptıkları gibi. her şey tam da böyle başladı. senin yerinde ben vardım. ve sonra hayatımın içine edildi.
çok garip; aramızda bir asimetri var ve ben seni kendimden aşağıda görüyorum. 4 yaş büyüksün benden. görmüş geçirmişsin. ama görüp geçirdiklerin ilişkilere dair değil. ilişki konusunda ben uzmanım, sen toy bir çocuksun.
ben seni büyütemem. ben sana acı verebilirim. bir şekilde şimdiye kadar beni seven o erkekleri terk ederek onlara acı verdim, en azından bir süre için. kalplerini kırdım, öz güvenlerine darbe indirdim.
eden buluyor bir şekilde. benim onlara yaptıklarımı başka bir formda bana yaptılar.
dr. cum "çok tatlısın çok güzelsin fakat bağlanırsan kafayı çizersin". gerçi şu an bunları sana projekte ediyor olma olasılığım da çok yüksek. belki tam da senin bana bunları yaşatacak olmandan ve bana adım atmamandan dolayı beni terk ettiğini düşünüyorum. ama görünürde sanki ben seni terk ediyormuş gibi lanse ediyorum durumu.
"BEN MERKEZCİSİN (!)" veya "yine ben merkezciliğin tuttu".

dr sen yazdıklarıma, düşündüklerime bakma. ben beni iste, bana adım at, o dudakları öpeyim, o gözlere doyasıya bakayım, o bedene doyasıya dokunayım istiyorum. hem de çok istiyorum. ama sen beni istemezsin. sen bana adım atmazsın. en fazla yanına gelirsem mutlu olursun.
ama bir erkek birini gerçekten isterse ne yapar eder o kişiye ulaşır. bu artık bilinen bir gerçek. şu ana kadar farkıma varmadıysan, bana tutulmadıysan, şu andan sonra ben yanına gelsem de pek bir şey değişmez. "başka dr ların yanına da gidebilirim" deyip bir daha yanına gelmezsem bir şekilde vicdan yapıp bana ulaşmaya çalışacaksın belki de.
keşke bir adım atsan. bu renksiz dünyam seninle şenlenir, gözlerimin içi daha fazla güler hem. (20-03-16, 14.54)

19 Mart 2016 Cumartesi

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 26

ben dr dan çok hoşlandım. "ondan artık etkilenmedim" diyorum. ama nasıl etkilenmem yahu ondan. etkileniyorum işte. etkilenmemiş gibi davranmaya çalışıyorum sadece. bi de korkuyorum tabi, ya beni istemezse diye.
geçen hafta onu göt gibi bırakmıştım. bunu yaptığım içim de kendimle gurur duymuştum. hiç de gurur duyulacak bir şey değilmiş. bu hafta o bana yapınca anladım. istediğin kadar güzel bir gün geçir, finali böyle olunca "yok ya benimle ilgilenmiyor" diyorsun. oysa ilgileniyor gibiydi orda olduğum sürece. ilgilenmese soru sormazdı ve cevap vermezdi bana. birileri geldiği halde o konuşmaya devam etti. gülümsedi çok kez bana. yani beni orda istemiyor değil. ama özel bir şeyler hissetmiyor olabilir. off ya. yapacak bir şey yok. bu hafta boyunca göremem onu. iyice dikkat çekmeye başladım zaten. umarım karşılaşırım onunla.
of ya. ya bana karşı bir şey hissetmiyorsa. o kadar da önemli değil ya. hissetmiyorsa hissetmiyordur. önemli olan benim birine karşı bu kadar yoğun duygular hissetmiş olmam.

-*-*-*-

fazlasıyla uzlaşımcı, duygusal, alttan aldığını bile söyleyebilirim. Bir arkadaşım bunların altından ağır bir travma çıkabilir dedi. Belki de anne ya da babasını kaybetmiştir, belki ayrılmışlardır. umarım böyle bir şey çıkmaz. çok tatlı bir insan. henüz gencecik. iyi niyetli. hayat pek kıramamış henüz onu. ona bir şey olmasın ya. canı yanmasın, canı sıkılmasın onun. hep mutlu olsun, hep gülsün.

bir sürü deyim varken neden "kalbi kırık" ı seçiyor? yoksa kalbi mi kırık? kalbi kırık olmayan mı var. ama kalp kırıklığının da dereceleri var. belki çok sevdi birini, terk edildi, ve şu an kalbi feci şekilde kırık.

orada bulunan birisine göre eleştirel olarak bile görülebilir. en azından yeni bir fikre kapalı değil.

neden sorularıma cevap veriyor. orada çalışan birinin gizliliğe önem vermesi gerekmez mi? yok ya burası tc, filmelerdeki karakterler gibi değil burdakiler.

onca soru sordum ona. hoşlandığımı anlamıştır herhalde artık. bir adım attım işte ona. karşılığında ben giderken gayet duygusuzdu, tıpkı geçen hafta benim olduğum gibi. ben ona karşı bir şeyler hissediyorum. ama ya o hissetmiyorsa. zaten oranın göz bebeği gibi. muhakkak vardır onunla ilgilenen birileri. münasip birini bulurlar ona.

ne garip O. nunla aynı yıl doğmuş. nasıl da iki farklı uçtalar.

hepimize yazık ama erkeklere daha bir yazık. iktidar kurmaya çalışmaları.. o orada birilerini eziyorsa bu demektir ki ya o  ezildi ya da birileri birilerini ezerken gördü onları. iki türlüsü de kötü.
ist a dönmek istiyormuş. sanki bok var orda. oraya dönsen ne olcak hacı?

-*-*-*-*

çok güzel bir gülüşü var ya. acayip güzel hem de. gözleri de müthiş zaten. of ki ne of. dudakları da müthiş, ben de öpme isteği uyandırıyor. resmen metalaştırdım dr u. oysaki metalaştırılan kadın olmaz mıydı ya, bu işte bir terslik var.

-*-*-*-*

dr acayip maskülen bir işte çalışıyor, etrafı erkeklerle dolu, hepsinin altında birileri var ve bazıları sistematik bir şekilde onları eziyor, dr da üstesinden gelmeyince onları eziyor.
ama duygusal bir yanı var, ve anlayışlı, ve üzülebilen ve bunu dile getirebilen.

neden bu mesleği seçtiğini sordum da "değişik"  kelimesini kullandı. bu kelimenin hayatında yeri özel belli ki.

-*-*-*-*

nasıl dayancam ben onu haftaya görmemeye?
dayanırsın ya. belki de bir iki ay sonra bir daha görme ihtimalin bile olmaz.
bir adım atabilirim. diyelim ki attığım adım geri tepmedi. bu kez de benden hoşlanma olasılığı azalmıyor mu? avcı olan o. ben nasıl avcılığını alırım elinden ve eğer alırsam bu adam benle nasıl tatmin olsun, nasılsa cepteyim.
keşke burda noktayı koyabilsem ona. çünkü çok sabırsızım. birden her şey olsun istiyorum. ama hayatta bir çok şey yavaş yavaş oluyor. bense yavaşlığa tahammül edemiyorum aşk meşk konularında.

dertliyim ya. (19-03-16, 20.31)





18 Mart 2016 Cuma

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 25 (6. görüşme)

Sanki bi tek sen biliyosun ist u? Orda doğmuş, liseyi de orda okumuş. Üniversite için ank ya gelmiş giriş yılı 2004. Mezun olunca toplam 2.5 sene bingöl ve şırnak da kalmış. Ailesi de buraya gelmiş o üniversiteyi kazanınca. Eylül 2017 de burayla işi bitiyor. 10 yıllık zorunlu hizmeti var. sonrasında ist a dönmek istiyor.
Ben orda yokken bir adam gelmiş, karısı onu aldatmış. “Evlenmek istemiyorum böyle kişiler gördükçe” dedi. “bu adama ne yapmak lazım” dedi.
Bir hasta çıkarken ağlayacak gibiydi. “Ağlıycak gibi oldu, şimdi kötü hissettim kendimi” dedi. Ben de geldiğinden beri ağlıycak gibiydi, kendinizi kötü hissetmeyin dedim.
Tez konusu şizofreni ve uyku gibi bir şey.
„neden bu bölümü seçtiniz, başka bir şey seçemez miydiniz“ diye sordum. „değişik“ dedi. „değişik ne demek“ dedim. „bu bölümdekiler daha konuşkan, ilginçler“ gibi bir şey dedi. Sonra „oldu mu“ dedi. „oldu“ dedim.
Epeyce güldük, eğlendik.
Ama çıkmak zorunda hissettim kendimi ve çıkıp gittim. Özellikle benden hoşlandığını düşünmedim ve özellikle ondan hoşlanmadım. Bana bir adım attığını da düşünmedim. Şimdi napıyım ki ben, bir daha neden yanına gideyim ki. Kaybetti işte beni.
Bu adam çok standart duruyor. Nereye gitse oraya ayak uydurur gibi. Ama bir sorunu var bu adamın. Öyle dışardan gözüktüğü kadar “perfect” değil. Bir de çok kolayca etkim altında kalıyor. Neden öyle. Herkesin etkisi altında kolayca kalıyor mu yoksa.
Odaya bir kadın geldi. Güzel bir kadındı. Alımlı, hafif makyajlı.. Benim gibi değil yani. Erkeklerin çoğu bu kadınla birlikte olmak ister yani. Baktım hemen „elinde yüzüğü“ var. Tehdit olarak algılamadım onu. Ama bu kadın varsa, bu kadın gibi başkaları da vardır orda. Ne yapsın beni bu adam.

Off be, dertliyim. Geçen hafta aşkla doluydum, bu haftaysa içimdeki aşk “puf olup gitti”. Ya da şöyle söyleyeyim “içimdeki aşk şişmiş bir balonduysa bugün havası komple indi. Oysa aşklı halimi çok sevmiştim. Şimdi tekrar aşksız olmak çok kötü yahu. (18 mart 2016, 21.33)

14 Mart 2016 Pazartesi

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 24

Rüyamda gördüm O. nu. Görmüyordu beni. Görünmez miydim? Yok hayır görmüyordu beni. Hani seni hiç bilmeyen, tanımayan biri dönüp de senin olduğun tarafa bakmaz ya. Öyle bir görmemeydi onunkisi. Yanında insanlar vardı. Rahattı. Bense her zaman gibi kasılmıştım. "Çok güzel, O. yok diye dr var" gibi bir şeyler düşündüm. Yine an an O. na baktım, daha doğrusu gözlerimi alamadım O.ndan.
Niye böyle bir rüya gördüm ki şimdi? Çünkü bir başkasını düşünmeye başladım, dolayısıyla o bunu bilse beni ignore edeceğini düşünüyorum. Aynı zamanda dr. la O.nu kıyaslıyorum kafamda. Bu durumda hem O. na "aslında seni istiyordum, sen beni istemedin diye dr. a sardım" deme hakkım oluyor. Hem de dr. a "bak senden önce birini şöyle şöyle seviyordum, şimdi sen geldin ve sadece sen varsın" deme hakkım var. Aynı zamanda O.nu düşündükçe dr. a karşı unstable davranıcam. Bu durumda da ya onu iticem kendimden, ya da bana yaklaşacak. Ben her ilişkimde unstable ım nasılsa, bu yeni bir şey değil benim için.
Neyse ne. O. yok artık. Bunu kabullendim. O olsaydı da dr. dan etkilenirdim, tıpkı anlam mühendisimizin ilgisinin hoşuma gitmesi gibi. Bu yüzden iyi ki O. yok. Çünkü ikimiz içinde zor bir durum olurdu dr un varlığı. Ya O.ndan ayrılırdım, ya da dr. dan etkilenmemek için elimden geleni yapardım.
Gerçi neden bu kadar üstüme geliyorum ki. Belki O. hayatımda olsa dr u hiç görmüycekti gözüm. Sonuçta biri benim hayatımda olduğunda o kişiye gayet sadık oluyorum.

-*-*-*

Dr. un dediği gibi yoksa ruhsuz muyum ben? Silkelen ve kendine gel. Sana biri böyle söylüyor ve sen kendinden şüpheye mi düşüyorsun? Ona göre ya ruhsuzsundur ya da değilsindir. Onun dünyası "ya o ya bu" şeklinde iki kutupta. Sen hayata öyle bakmıyorsun ki. Herhangi bir anda ruhsuz olabilirsin. Bu komple ruhsuz yapmaz seni. Kaldı ki o anda sana ruhsuz dedi. Ama senin onun yanında heyecanlandığının farkında değildi, senin söylediği şeyleri process edemediğini bilmiyordu. Yani takma böyle şeyleri. Ve dr a bu kadar anlam yükleme. Tamam, gördün işte, birinden hoşlanabiliyormuşsun. Bunu kanıtladın kendine. Bu yüzden burda kesebilirsin her şeyi. Sonuçta O.nun da kendinin de hayatını zehir etmene gerek yok. Belki adam ciddi düşnüyor, belki piçin önde geleni. (Ki öyle olmadığı çok belli. Hem bakışlarından, hem bakışlarını kaçırmasından, hem de yanımda hatun muhabbeti yapacak kadar salak olmasından..) Ama kafa olarak muhtemelen iki ayrı uçtasınız. Yahu bu devirde futbola bu kadar fanatik insan mı kaldı? Futboldan hoşlanan biri hiç girmedi hayatıma, arkadaş olarak bile. Öyle birini hakkatten hatırlamıyorum. Sanırım ilkokul, ortaokulda karşılaştım en son öyle kişilerle.
Güzelim sen fazla komplikesin, herhangi biri değilsin. O da çok düz. Nasıl yapçaksınız birlikte. Bir de öyle ya da böyle hayatta bir tarafta oluyoruz ve onun olduğu tarafla senin tarafın çok farklı.

-*-*-*

Yine aynı şey oluyor. Birinden çok hoşlanıyorum. Ama onu bir daha görmemek istiyorum. O kişiden uzaklaşmak istiyorum. Şimdiye kadar bunu eyleme çok fazla dökmedim. Döktüğümdeyse devamını getirmedim. Ama kafasal olarak "ortadan kaybolsam mı" diye geçiriyorum. Ben yaşıyorum bunu, ama karşı tarafın benim bu sürecimden haberi olmuyor ve kafamdan geçirdiklerim ona karşı tavrıma da yansıyordur kesin ve sonuçta yine unstable oluyorum.

-*-*-*

Hayat çok zor benim için. (14-03-16, 10.42)








12 Mart 2016 Cumartesi

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 23

Ben bu adamın odasına giderek onda adım attığımı düşünüyorum. Ama o bunu biliyor mu? Sonuçta ilk hafta birisi beni oraya götürdü. Belki özgür irademle oraya gittiğimin farkında değil. Ki olmama ihtimali çok yüksek. Sonra adamı tersliyorum yer yer. Sadece adama bakıyorum ve gülümsüyorum. Bunlar da birer adımdan sayılmaz herhalde. Ama adam muhabbet açıyor, takılıyor, bana zaman ayırıyor vs. Bence bu hafta epeyce adım attı bu. Bunlar bile yeterince mühim şeyler.
Belki de haftaya "geçen hafta apar topar kalktım, kusura bakmayın" demeliyim. Tutarlı olmalıyım sanki ona karşı. Ama bu erkekler için tutarlı kadın eşittir cepteki kadın mı olur. Yok ya bu kadar da gaddar olma.
Öyleyse hatun muhabbeti yapmasaydı.

Ayrıca yer yer kendimi ondan aşağıda gördüm. Buna hiç gerek yok. Adım atmıycak mı, yanımda hatun muhabbeti mi yapacak, kendi kaybeder. Ben ondan hoşlandım ve bu hoşlanışıma sahip çıkıcam. O abuk sabuk davranırsa ben de geri adım atarım olur biter. Yani o kadar da göt gibi davranmama gerek yok. (12 mart, 22.21)

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 22

Ben de kendime heyecandan mal gibi davrandım, aklıma söyliycek bir şey gelmedi diyordum. Farkediyorum ki o benden daha mal. "Pencereleri açabilir miyiz" dedim, ben kendim açarım sanıyordum, dr hızlıca ayağa kalkıp açtı, o esnada sıcak oldu dimi dedi. Sonra perdeyi de kapatabilir miyiz dedim, dönüp bir baktı gibi bana, sonra kapattı ve yanlış hatırlamıyorsam gözüme güneş girip girmediğini check etti.
Çok saçma değil mi. Koskaca dr sun. İstediğinde gelenlere göt gibi davranıyorsun ama sözümü emir bilip ayağa fırladın. Emir-komutaya bu kadar maruz kalırsan sonuçta da bu olur.
Çok komikti ya bu adam.
İkimiz de çok şapşalız.
Bir de onun katılamadığı eğitimden konu açıldı. Ben "mutlaka gidin" dedim, "o da sırıtarak elimizden tutan olmadı ki" dedi. Ben de sırıttım sanırsam.
Bu adam aslında fırsatları kaçırmıyor. Atabildiği kadar gol atıyor. Acayip tatlı bir şey ya.
Çapkın olduğuna kesinlikle inanmıyorum. Bence geçen hafta biraz etkilendi benden, tıpkı benim ondan etkilenmem gibi. İki gün önce de benden hoşlandığını iyice fark etti. Dün beni gördüğünde zaten benden hoşlandığını biliyordu. Düne kadar bana kaçamak bakış attığını hiç görmedim. Çapkın adam bunun kadar tatlı olamaz, kaçamak bakamaz, öyle güzel bakamaz.. Of çok mutluyum.
Ben adamın bir adım atmasını bekliyorum, tel imi ya da mailimi almasını, beni bir yere davet etmesini.. Sanki bunları hiç yapmıycakmış gibi bir kafaya girdim. Oysa daha çok yeni. Bir kaç hafta daha adım atmazsa şaşmamalı. Hem zaten konumu gereği böyle bir şey yapması da kolay değil.
İki haftadır apar topar kaçar gibi gidiyorum yanından. Bu adam nasıl emin olsun benim ondan hoşlandığımdan. Ben onun hayatında kimsenin olmadığını biliyor gibiyim, en azından bir sürü ipucu yakaladım buna dair. Oysa o bana dair hiçbir şey bilmiyor. Sadece ondan etkilendiğimi, ona baktığımı, yanına gittiğimi.. Çok az bilgisi var bana dair. Onun durumu daha zor.
Belki hayatımda birisi var. Bu ihtimal aklına geliyor mudur acaba.
Belki çok boktan bir insanım, belki oynuyorum onunla.
Bir de onu düşünsene.
Hem bir adım atmasın ya. Bu hal yeterince güzel.
Birbirimize bakıp doyamıyoruz, daha ne olsun.
Bir şeyle ilgili bir şey sordu. Yanlış cevap verdim. Salak olduğumu düşünmüş olabilir. Ki o anda söylediğini algılayamadım, heyecandan, panikten, zaten soruyu idrak etmeden yanıt verdim. Neyse sonrasında "bunlar ilgilenmiyorum gibi bir şey" dedim. O da "neyle ilgileniyorsun" dedi. Bu ne şimdi dimi? Direk yürümüyor mu yani bu sorusuyla. "neyse daha sonra anlatırım" gibi bir şey dedim. Sonra biri girdi odaya ve bende kurtuldum ondan.

11 Mart 2016 Cuma

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 21 (4. görüşme)

Bugün çok garipti her şey. Derse dr da geldi ve benden önde olabilecek bir yere oturdu. Mesela farkettim ki o kadar da uzun boylu değil, yan yana güzel oluruz. Saçları da arkadan güzel gözüküyor, öndeki kellik ne kadar hoşa gitmezse, saçının arkası da o kadar hoş. Bir kere oturduğu yerden dışarı çıkarken, geri dönerken ve ilk geldiğinde yanımdan geçti ve nefesini çok yakından hissettim. Bir hoş oldum her seferinde. En az iki kez arkasına dönüp baktı, beni de gördü bence, ama inatla o tarafa bakmadım. Sonra çıkarken oturuyordum ben,arkadan ses geldi ve oraya baktım, sonra başımı öne çevirdim, onun bana baktığını gördüm ve ben ona bakar bakmaz o da başını çevirdi. Arkada erkekler vardı ve oraya bakmam bir ihanetti ona. Böyle hissetti ve bu yüzden gülümsemeden baktı bana, bir de inceliyor gibiydi beni. Güne güzel başladım yani.
Sonra yanına gittim. Bir şey sordu, ben ne sorduğunu bile idrak edemedim, yanlış cevap verdim. Sonra bir hastalık sordu. "şöyle bir şey var" der gibi sordu, bu cümleden pek de bilinmeyen bir şey olduğunu çıkarttım zaten. Bilmiyorum dedim. O da "sen de hiçbir şey bilmiyorsun ya" dedi. Ben de "bu sorduğunuzu pek kimse bilmiyor gibi" dedim, o da nerden çıkardın gibi bir şey dedi, ben de soruş şeklinden cevabını verdim, o da "hıı" gibi bir şey dedi. Orda onu etkiledim. Sonra bir ara ayağa kalktım, 40 dak da bir ayağa kalkmak gerekiyormuş dedim, o da beni taklit etti, kabul ediyorum komiktim ben ama beni taklit etmesi hoşuma gitmedi. Sonra bir yerde el kol işareti yaptım, beni taklit etti, ben de orda bozulduğumu belli ettim yüz ifademle, o da anladı ve devam etmedi. Baya bir eğlendi benimle bugün. Benden hoşlanmadığını düşündüm an an. Burda da bir ya da iki kez benden gözünü kaçırdı. Sonra odada bir arkadaşı vardı, ben de o kişi konuşurken ona bakıyordum, sonra benimkine baktım, gözlerini kaçırdı, arkadaşına bakmamdan rahatsızlık duymadı bence, hatta göz göze gelmemiz hoşuna gitti. Sonlara doğru konuşurken birbirimize baktık ve ben bir iki kez gözlerimi kaçırdım ondan, o da bunları fark edip zafer kazanmış gibi gülümsedi bence. Son dakikalarda "bugün şu kadar kişiye baktık, şutladık" dedi, ben de "her gün bakar mısınız sayıya dedim" o da evet dedi. bugünkü sayının az olduğunu söyledi, "ben de merak etmeyin emekli olana kadar bir sürü kişiyi görürsünüz" dedim. Ordaki amacım onun muzdarip olduğu şeyin daha yıllar boyunca süreceğini belirterek hem onu kızdırmak hem de onunla dalga geçmekti. Başta anlamadı, "aslında bu sayı az değil" dedi, ben de onu kastetmediğimi söyledim, "senlen dalga geçemiyorum" diyemedim aramızdaki hiyerarşiden dolayı, o da anlamadı. O esnada "salak" olduğunu düşündüm ve bu düşünce hoşuma gitti.
Bir mühendis gibi her şeye düz bakıyor gibi. Belli başlı temaları var, hep onlar üzerinden espri yapıyor mesela. Cezerye uzattı, "gelenler mi getirdi" dedim, o da "evet yeme zehirlidir" diye espri yaptı, ben de "kendiniz mi aldınız yoksa onlar mı getirdi bunu merak ettim" dedim, orda aydınlanma efekti verdi. Sonra bir kez daha ikram etti, ben de istemiyorum dedim. O da "merak etme kilo almazsın" gibi bir şey dedi. Sesimi çıkartmadım. Sonra biri kayısı getirdi, uzattı, aldım, sonra yine uzattı, istemedim, yine kilo espirisi yaptı, ben de "kiloyla bir sorunum yok" dedim, arkadaşı da "herkes senin gibi kiloya takmıyor" dedi, o da "haklısın" dedi ona ve güldü.
Bir yerde bozuldum. Arkdaşı onu bir kongreye çağırdı, o da otelde kalmayınca onların zevki olmuyor gelmem dedi, arkadaşı da "hatunlar yüzünden mi" dedi. O da "evet" gibi bir şey dedi. Birinci ihtimal arkadaşının yanında raconu çizdirmek istemedi, ikinci ihtimal beni iplemiyor. Ama bunun intikamını aldım ondan.
Kimse kalmamıştı, sohbet ediyorduk, benimle gelen hatun "ben çıkıyorum anahtarı bırakayım" dedi "aa ben de seninle geleyim" dedim. Oysa orda kalıp onunla sohbet edebilirdim. Bense gittim. Göt gibi kaldı. Bakışındaki kırılmayı gördüm, tıpkı geçen haftaki gidişim gibi. "Hoşça kalın" dedim, "görüşürüz" dedi. Bende zoraki "görüşürüz" dedim sanırım. Bilerek hoşça kal dedim. Biraz gerilsin beyimiz. Bir daha beni görecek mi görmeyecek mi. Heyecanlansın. Bir daha beni görememe ihtimalini düşünüp bir adım atsın. Boyumuz da birbirine uygun hem. Ama çok düz adam ya. Şimdiye kadar hayatıma giren hiçbir erkeğin futbola özel bir ilgisi yoktu.
Yalnız bu adama fena tutuldum. Vay ki ne vay.
Sonra birisi için "etkilendin dimi" dedi, "etkilenmedim" dedim. "nasıl ya falan" dedi. Neyse sonuçta "sen ruhsuzsun o zaman" dedi. Ben de "yoo ruhsuz değilim ama etkilenmedim" dedim. Etkilenmedim çünkü o çocuk bana tanıdık geldi. Yaşadığı kayıpların başka versiyonunu ben O.nda yaşadığım için yabancı gelmedi. Dolayısıyla üzülmedim. Ama kendisi cam bir fanusta yaşadığı için dr umuza etkileci gelmiş olabilir.
Belki de etkilendim. Ama o soru sorunda mala bağladığım için böyle bir cevap vermiş de olabilirim.
"Eğitim alın bence " dedim, o da "alcaktık ama elimizden tutan olmadı" dedi ben de "elimden geleni yaptım ama" gibi bir şey dedim.
O esnada "elden tutmayı" somut haliyle düşünüp bir hoş oldum.
Yer yer bozuldum ben dr a " takılıyorum sana" gibi bir şeyler dedi, ben de bir keresinde "ben de savunmaya geçtim" dedim.
Beşiktaş muhabbeti yaptı yer yer gelenlerle.
Bildiğimiz düz adam ya. Hayatı okuduğu bölümle geçmiş, spor yapan (en azından yüzmeye gidiyor), futbola ilgili bir beyimiz. Ve bir mühendis kafası var. Ve her şeyin belirli bir tanımı, sınırları var. Kafası çok net. Yani tam sistem adamı. Bu halleri hoşuma gitmedi.
Bariz benden hoşlandı. Tersini iddia edemem. Ama bu adam çapkın bir adam mı? Kongre deyince aklına "hatun" gelen birisi ne kadar az "çapkın" olabilir ki? O gülüşü, bakışı..Çapkın olması olası. Ama benden harbiden etkilendi. Bundan çok çok eminim. Ben bununla takılmak dışında bir şey istemem gibi geliyordu başta, bugünse "ya onun kriterlerine uymayan bir kadınsam" diye düşündüm. Yani o kadar da ezikleyebileceğim biri değil.
Bir erkek arkadaşı aradı, "bu akşam görüşelim mi" gibi bir şey dedi, "olmaz" dedi bizimki. Neyse sonra bunun espri olduğunu tabiki boş olduğunu söyledi. Başka bir arkadaşı yarın için bir yere çağırdı. Onu da kabul etti. Demek ki hayatında bir kadın yok. Ve hatun muhabbeti de buna bir kanıt.
Benden sırf ben ondan etkileniyorum, onunla ilgileniyorum diye etkilenmiştir en kötüsü.
Tanrım flörtleşmek çok güzel bir şey ya. Gelenler çıkar çıkmaz bana bakıyor ve gülüyoruz ve sonra o bilgisayar a bakıp başka bir sırıtışla sırıtıyor. An an öyle sırıtışları var. Zaten gelenlerin suratlarından bir şeyler anladığına göre ondan hoşlandığımı da kesin anlamıştır.
Ama bir sıcak bir soğuk gibiyim. Başka birinin yanına gidecekken onun yanına gidiyorum. Ama ordan giderken apar topar gidiyorum. Yani ona acayip tutarlı bir şekilde yürümüyorum.
Temel soru şu: bir adım atacak mı. Mesela orası dışında bir yerde buluşacak mıyızı, numara mı isteyecek mi.. Hiç böyle şeyler yapacakmış gibi durmuyor. Ama ikinci hafta oldu ondan hoşlanalı ve onun benim farkıma varalı..
Off hem çok güzeldi bugün her şey hem de duygu durumum bir yükseldi, bir düştü. Stabil değildim. Artık ondan hoşlandığımı bildiğim için bir miktar doğallığımı kaybettim ve heyecanlanıyorum, özellikle bana bir soru sorduğunda.
Ağzı çok güzel ya. Acayip güzel. İnce bir üst dudağı var. Yerim onun ağzını. Burnuna dokunmayı çok isterim. Çok güzel bir burnu var.
Of ki ne of. Haftaya da bir adım atmazsa.
Ama işte ben dürtüselim diye oluyor tüm bunlar. Adam öyle değil ve sabırla bekliyor.
Ama sırf abaza olduğu için bile yürüyebilir. Yoksa sandığım kadar kadınsız değil mi? Yoksa ETİK hassasiyetleri mi var?

10 Mart 2016 Perşembe

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 20 (3. görüşme)

Bugün hem sabah çay almaya gittiğimde gördüm dr u hem de 15-20 dak yanında durdum. Odasına gittim, hiç istememe rağmen yanımda geçen hafta güzel bulduğum kadında vardı. Girdik, oturduk, "x di dimi adın" gibi bir şey dedi. Şaşırdım, 2 hafta önce söylemiştim adımı, ya hatırladı, ya da birine sordu. Biri geldi. Şikayetlerini anlattı, sonra bana bakarak "bana böyle bakmayın, çok utanıyorum". Tam bana baktığı sırada ben de ona bakıyordum ve gözümü kaçırmadım. Sanırım bu yüzden böyle dedi. Dr. da bize baktı, önce geçen hafta güzel bulduğum kadına bakıp sen mi baktın dedi, o hayır dedi, ben de zaten o sırada "peki bakmam" deyip kafamı çeviriyordum. Sonra o kişi çıkınca, ben dr a "gülerek bakmıyordum gayet ciddi bakıyordum" dedim. O da bana bakarak "öyle bakma" deyip güldü. Kesinlikle flörtözdü. Sonra biri bizi çağırdı ve apar topar çıktık, arkama dönüp baktım, gözünü kırptı görüşürüz anlamında, zaten ben de görüşürüz anlamında başımı sallıyordum. Benim farkımda ve dönüp bakma gereği duydu. Bir de arada bir melodi veya şarkı mırıldanıyordu. hiç böyle yapmazdı.

"Öyle bakma" demesindeki o eda. Kesinlikle benden hoşlanıyor, bundan bir şüphem olmamalı. Ama şüphelerim var. Geçen hafta güzel bulduğum kadına çok nadir baktı, daha çok bana bakıp konuştu. Bu konuda da bir şüphem var. Belki de onu güzel bulduğu için bakmadı ona. Belki beni bir şekilde aracı olarak kullandı. Böyle düşünmemeliyim, böyle düşünmemeliyim, bu çok paranoyakça. Dakka bir gol bir. Hemen bir kadın girdi ortama ve ben tehdit olarak algıladım onu.
Ben de böyle olsun istemiyorum. Belki bu düşünceler aklıma geldiğinde geçip gitmelerine izin vermeliyim, hiç durmamalıyım üzerinde. Ama bunlar aklıma geldiğinde, tam o tehdit unsuru ortamdayken tüm doğallığımı kaybedip geriliyorum. Öff.

Bence ben gayet güzelim, bundan şüphe etmemeliyim ve kendime güvenmem lazım. Hem bir başkasıyla ilgilenirse de kendi kaybeder. Ben de bir daha zorunlu olmadıkça yanına gitmem, böylelikle ona maruz kalmak zorunda da kalmam.

Günlerdir imgesini kaybetmiştim, şimdi geri geldi, bir kaç gün daha benle birlikte olur bu imge.
Çok mutluyum.
Ondan hoşlanıyorum ve arzuluyorum onu.
Bu kadar güzel göz teması kurduğum bir adam ne kadar saçma sapan birisi olabilir ki?
Peki ya hayatında biri varsa? Bence yok. Ama belli de olmuyor tabi böyle şeyler.

Bir de geçen hafta güldüğümüz kişiden bahsedince hemen anladı kim olduğunu. Hafızası mı bu kadar iyi yoksa beni mi önemsiyor :) (10-03-16, 18.11)

9 Mart 2016 Çarşamba

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 19

Dışardaki kadınlar çok güzel gözüküyor, hepsi çok şık. Onların yanında ben çok özensiz, kötü giyinimli duruyorum. Yaklaşık bir buçuk yılda epeyce şey değişmiş. Mesela Kafe de çalıştığım için hep aynı kıyafetleri giyebilirdim, bir takım güzel bulduğum kıyafet bile işimi görüyordu. Fakat burda hep kampüsteyim ve kadınlar moda dergilerinden fırlamış gibi. Saçı güzel bir sürü kadın var, etek&elbise giyen, makyaşlı.. Kötü hissediyorum kendimi gündüz gözüyle onları gördükçe.
Bir de aklıma o geliyor. Burdaki bir sürü kadını beğenirdi, bir sürüsüyle uzun süreli bir ilişki yaşamak isterdi. Onun için dış imaj önemliydi, hem kendi dış imajına önem veriyordu, hem de ara ara benimkini olumsuz değerlendiriyordu, yargılıyordu. Ben de erkeklerdeki dış görünüşe bir bakıyorum, hiç bakmıyor değilim. Ama işte onun yapma olasılığı canımı sıkıyor.
-*-*
Bir kaybın karşısında allak bullak oluruz, travmatize oluruz, depresif oluruz.. Tüm bunlar değişmemek için gösterilen direnç gibi. Bazısı bir kaç haftada, bir-iki ayda toparlanıyor, eski neşesine dönüyor. Benim gibi biriyse bir yıldır aynı çukurda debeleniyor. Benim gibi olmayanlar değişmeye açık oluyor, kısa sürede toparlanıyor. Bense saplanıp kaldım. (09-03-16, 17.14)

8 Mart 2016 Salı

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 18

Düşünsene bir başkasıyla birlikte olduğunu söyledi. Bu birlikteliği sana ve diğer kişilere ilan etti. Ama seninle birlikte olduğunu kimseye söylemiyordu, hatta senin başkalarına sevgili olduğunuzu söylemekle suçladı. Yani bırak diğerlerine ilan etmeyi, böyle bir olasılığın olması bile sana bağırmasına yetti. Hatırlıyor musun son kez bir yerden birlikte dönüşünüzü. Bir tarladan geçiyorsunuz ve o kızgın, ortam gergin, bağırarak konuşuyor gibi. Sana "onlara sevgili olduğumuzu söyledin dimi" diyor, sense öyle bir şey söylemediğini, aksine her seferinde sevgili olmadığınızı, onun seni sevmediğini, seninle birlikte olmak istemediğini söylediğini söylüyorsun. Acayip rahatlıyor. Hani bir balonun hava kaçar, veya midendeki gazı dışarı çıkartırsın, böyle bir rahatlama oluyor onda. Sesi yumuşuyor, ortam gergin değil artık.
Sana bunları yaşatan adam, "biriyle birlikte oldum" diyor.
Peki sevdin mi onu diyorum.
"Ben kırılmış biriyim, kimseyi artık sevemiyorum" gibi bir şeyler söylüyor.
Madem sevmiyorsun neden onunla birlikte oldun ve ona hesap vermek zorunda hissettin kendini. Ve neden benimle birlikte olmadın. Madem ki artık kimseyi sevmiyorsun.
Yalan işte söylediklerin. Aslında yalan demek doğru değil, çünkü tüm bu tutarsızlıklarının farkında değilsin sen. Yani o kadar içgörü sahibi değilsin.
Bitti, sonsuza dek bitti. Bundan sonra sana karşı acımasız bir cellat olucam. Hiç ödün vermiycem. Bitti ama sen bitirdin her şeyi.
Bense kör gibi tüm bu bariz gerçekleri görmekte zorlanıyorum.
Son konuşmamızın üzerinden nerdeyse 4 ay geçti ve ben bunları şimdi fark ettim. (08-03-16, 10.00)

7 Mart 2016 Pazartesi

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 17

Bu aralar an an çok güzel bir şey olacakmış gibi hissediyorum. Daha doğrusu o güzel şey olacağında yaşayacağım mutluluğu yaşıyorum. Hayatımda beni bu kadar mutlu edecek ne var ki O ndan başka. Belki dr da bu kategoriye girebilir, ki O nun yanında pek şansı yok. Daha henüz buraya gelmeden, evde inzivadayken, uzunca bir sürü sonunda bana geleceğini düşünürdüm, zaman zaman buna inanırdım. Tam olarak nerde kaybettim bu inancımı ve O nu içine koyduğum hayallerimi. O ndan kestim mi yani şimdi ümidi. O ndan bana yadigar kalan en önemli şeyi, sigarayı da bıraktım, hem de ben de ne tür tahribatlara yol açacağını bilmediğim bir ilaçla. Demek ki gözümü kararttım. Demek ki artık bizim için hiç ümit yok.
Arı kıyafeti giydiği gün, sonra benim O nun telefonunu düşürmem, sonra O nun o zaman bana yeni bir telefon almalısın şeklinde geyikleri, benim O nu dikkate almam, sonra O nun "saçmalama yea" gibi bir şeyler demesi. Ne günlerdi..
Tam olarak ipin ucu nerde koptu acaba. Taa en başında, Onun arkadaşının evinde, O nun erkek muhabbeti yaptığını söylemem, onun bana tepkili davranması, sonra odada yalnız kalışımız, "sakın bana yaklaşma" tadındaki sözleri, benim "artık bitti, bir daha hiç yaklaşamıycam O na" şeklinde düşünmem, sonra O nun mekanına gelişimiz, bana iyi/yakın/sevgi dolu davranması. Sanırım ilk o gün "sen benim kadınım değilsin" dedi. İp orda kopmuş olabilir.
Oysa o ilk günler nasıl da önemsiyordu beni..
Her şey olacağına varıyor nasılsa. En iyisi "sorumluluk" dediğim şeyleri yerine getirmem.

-*-*

Bu okulu çok mu büyüttüm acaba gözümde. Yoksa şu an depresif pencereden bakınca mı buraya tahammül edemiyorum. İlk burdan gittiğimde çok özlemiştim burayı. Şimdiyse "ne işim var benim burda" diyorum, sanki başka bir seçeneğim varmış gibi.
Ben insanlarla güzelce tanışabiliyorum. Ama ilişkileri sürdüremiyorum. En sevdiğim insanlar ilk tanıştığım insanlar olabilir :)

-*-*

"ilişkilerim böyle bittiğine göre bende de bir bokluk olmalı". Oysa onun tek bir ilişkisi olduğunu düşünürdüm. Acaba ilişkiler kısmına kimleri kattı veya beni kattı mı. Hem bu söz kesinlikle onun değil. O nun sorunu insanların etkisi altında çok çabuk kalması ve onların söyledikleri şeyleri içselleştirmeden kabul etmesi. Yine birisi O na bir yorum yapmış, o da bunu bana söylüyor, sanki kendi düşüncesiymiş gibi. O immature, oysa dr mature birisi. Belki ideolojik olarak hiç benzemiyoruzdur birbirimize ve diğer konularda. Ama bir şeylerin farkına varmış gibi bu adam. Onca şeyi papağan gibi ezberleyip, söylüyor olamaz. Benim mature birisine ihtiyacım var. Ben de çok mature sayılmam, ama O ndan daha mature olduğum kesin.
Oysa O benim tanrımdı. Şimdiyse geldiğim/iz hale bak.
-*-*
Acaba geçen sene tam şu an ne yapıyordum. Muhtemelen gitmişti O. Ben de hem O nsuzdum, hem de epey depresiftim. Ağlama krizine girdiğim, yemek yemediğim o bir kaç gün ne zamandı. Acaba tam olarak hangi gün ayrıldı yollarımız. Yol ayrımının üzerinden 1 yıl geçti. Yılbaşında hatırladı belki beni, belki 14 Şubat ta. Ve belki bu ay içinde de hatırlar. Sonra hoş bir seda olucam O nun için. Elimden başka türlüsü gelmiyor. O beni aradı. Üstüne düşeni yaptı. Şimdi benim aramam gerek. İyi de neden arayayım. Son duyduklarım bana yetmezmiş gibi bir de O na dair güncel bilgileri mi alayım.

Acaba bir gün toparlanır mıyım? (07-03-16, 19.58)

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 16

Az önce aklımdan geçenler:
- Yurtta kalmak istemiyorum daha fazla. Bir an önce para kazansam ve eve mi çıksam. Birileriyle mi çıkıcam eve. İyi de herhangi biriyle eve çıkmak istemiyorum, öyle yapacağıma yurtta kalırım. Tek başıma da eve çıkmak istemiyorum. Hepten çok izole etmiş olurum kendimi. Ki bu yıl, önümüzdeki yıl tek başıma eve çıkacak bütçem de olmaz. Ki olsa da tek başıma çıkmak istemem. En mantıklısı evlilik. İki kişi eve çıkmış oluyorsun. Bunun için de tıpkı O na bakmaya doyamadığım gibi biri çıkmalı karşıma. Azıcık da olsa tahammül edemediğim biriyle evlenmeyi bırak aynı eve bile çıkmak istemem. Keşke biri olsa, beni sevse, ben de onu sevsem, ve evlensek. Sonra şu işlerle, güçlerle kafam rahat bir şekilde uğraşsam. Yurtta kalmak çok yorucu artık. 
Vay be. Hayatımda ilk kez ciddi ciddi evliliği düşündüm. Demek ki insanlar bu yüzden bu kadar çok bahsediyor evlilikten. Şimdi daha iyi anlıyorum her şeyi. Evlenmek demek kendini sınırlamak değil mi yahu? Evlenelim diye mi geldik hayata. Hem madem tek başıma bir eve çıkmak istemiyorum. İşte tam da bu yüzden çıkmalıyım. Sonuç olarak biri hayatımda olsa da o kişi bir sonraki stepte hayatımda olmayabilir. Bunun farkında olmak gerek.

Burda ne işim var benim. Neden geldim ki buraya? Bir meslek edinmek için mi? Bu kadar zahmete değer mi acaba. İnsan neticede herhangi bir işte yapabilir. Ama iş var, iş var. Zahmete girmeli insan biraz da. Her şeye öyle kolayca ulaşılamıyor. (07-03-16, 18.30)

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 15

Sabahtan beri muhtelif yerlerim kaşınıyor. Büyük ihtimalle zyban yüzünden. Çok acayip bir şeymiş kaşınmak. Böyle kontrol edemiyorsun gibi, otomatik olarak kaşıyorsun.
Zyban ile ilgili okuduklarım beni düşündürdü. Ya kalıcı hasarlar bırakırsa ben de? En fazla nasıl kalıcı bir hasar bırakabilir ki. Yaklaşık 14 ay sigara içtim ben, bir hasar bıraktıysa onlar bırakmıştır. Bu ilaç olmasa ben hala içmeye devam ediyor olurdum ve daha büyük bir hasara yol açardı.
Nerden bulaştım ben sigara denen tuzağa. Başlarda oyalıyordu beni, acımı, mutsuzluğumu anlık da olsa unutturuyor sanıyordum. Bir belanın içinde debelenirken, bir dala tutundum, o da başka bir bela çıktı.

-*-*

Çok garibim. Zihnimden sürekli düşünceler geçiyor. Durduramıyorum onları. İnsanlar var dışarda. Ben içerdeyim, kutu gibi bir odanın içindeyim. Dışarda tanıdığım pek kimse yok. Tanıdığım birileri olsa ne fark eder ki, nasılsa herkesin yanında sıkılıyorum, iletişim kurmak istemiyorum. Çok yalnızım.

-*-*

Senden sonra pek bir şey fark etmedi. Belki daha da kötüleştim. Buraya gelerek ve telefondaki cool sözlerime bakarak iyi olduğumu düşündün. Ama iyi değilim. Burası bir cehennem gibi. Herkes çok yabancı. En önemlisi artık tanımıyorum kendimi. Sanki hiç geçmişim yokmuş gibi, sanki şu an var olmuşum gibi. Derin bir ızdırap içindeyim.
'Sil baştan' filmini anladım. İllaki bir operasyonla hafızanı sildirmene gerek yok. Zamanla bir anlam ifade etmiyor bir zamanlar senin için özel olan kişiyle vakit geçirmek. Zaman siliyor aradaki bağları. "Zaman en büyük ilaçtır". Ne için bir ilaç. Yaşadığın acıyı, trajediyi unutup bir yenisini yaşamak için mi bir ilaç.

-*-
Darmadağınığım. Senden sonra oldu tüm bunlar. Regrese oldum resmen. Düzelir miyim bir gün? (07-03-16, 17.06)

6 Mart 2016 Pazar

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 14

Benden hoşlanan çocuk yanıma geldi. Bakışları güzeldi. Ama dr um dururken kim ilgilenir ki bu çocukla.

-*-*

Kimseyle ilgilenmiyorum gerçekte, yani insani olarak. Film izlemek güzel ama birileriyle sohbet etmek sıkıcı. Özel biri olsun, uykularımı o kişiyle paylaşayım. Uzun bir aradan sonra ilk defa birisi ilgimi çekti ve o da doktor. İstediğim tek şey sevebileceğim, yanında olmaktan keyif duyabileceğim biriyle birlikte uyumak, daha doğrusu bana sarılarak uyumamız. Dr bu kişi olabilir mi? Öyle bir şey olsa dünyanın en mutlu insanı ben olurum herhalde. Tüm hayatım bir dengeye girer.

-*-*

Onunla uyurken çok huzurluydum. Onunla geçen en güzel anlarımız gecelerimizdi, birlikte uyuduğumuz anlardı. Mesela bir şekilde bana kızgın oluyordu. Başka bana sarılmıyordu, arkasını dönüyordu, ama sonra kıyamıyor gibiydi bana, bana sarılıyordu, öyle uyuyorduk. O anlarda dünyanın en mutlu insanı bendim. Bunu o zamanlarda da biliyordum. Ve artık yok, bir daha olmayacak, ve şu anki hali de "arkadaşlık" temasına takmış durumda.
Demiştim sana, ben de o sikimsonik insanlardan biri mi olayım diye. Öyle olmak yolunda hızlı adımlarla yürüyorum. Ne yapayım, sensizlik çok acı verici, uyuşturuyor beni. Sen yoksan, hiçbir şey yok gibi. Sadece sen.
Nerde ne yapıyorsun acaba?
Hem nasıl başka bir kadına sarılabildin, sevişebildin, tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de kadın hamile kaldı. Aklım almıyor tüm bunları. Nasıl yaptın tüm bunları. Benim hiç mi kadın olarak önemim yoktu senin için? Biliyorum önemle alakası yok bunların. Ama ben hala sende takılı kalmışken senin birileriyle olmuş olduğun gerçeğini idrak edemiyorum ben. Oysa bir ömür birlikte olmak istemiştim ben seninle, öyle olacağına inanmıştım.
İnsan aşktan delirebilirmiş, tüm o filmler, kitaplar çok haklı. Anlıyorum şimdi onları. Ve seni anlıyorum. Artık ben seni anlıyorum, bunu inkar edemezsin.
Sadece sen acı çekiyordun. Senin hikayeni kavramaya çalışırken ben de o hikayenin içine düştüm, hayata devam edebilmem için bu hikayeden çıkmama gerek var.
Dr tutunacak bir dal gibi. Bir yandan da onun böyle olmadığını biliyorum. O hayatımda olsaydı ve dr un yanında vakit geçirseydim yine etkilenirdim ondan. Düşünsenize hayatımda o varken bir başkasından etkilendiğimi. Bir facia olurdu. İyi ki hayatımda yok.
Dr. hakkında ne çok şey yazdım. Tüm bunları okusa hızlı adımlarla uzaklaşırdı yanımdan. Zavallı adamı kendi girdabıma çekmemeliyim, ben yandım bari o yanmasın. (06-03-16, 21.02)

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 13

Senin kadının senin acını yaşardı. Böyle diyordun sen. Şimdi sen yoksun ve senin yokluğunda anlıyorum seni. Şimdi ben de senin gibiyim. İkimiz çok iyi anlayabiliriz birbirimizi. Ama ben sana yönelikken iletişime geçip dertleşemeyiz. Senin için hava hoş, olan bana oluyor.
Bir gün alışacak mıyım yokluğuna. Nerde ne yapıyor olduğunu umursamadığım bir gün gelecek mi. Dr a bir şeyler hissediyorum, daha doğrusu hissetmek için çaba harcıyorum, kendi kendime "bak artık unuttun O.nu" diyorum. Sen yoksun ve sensizlik çok zor. Her ne yapıyorsam bana kızma, gücenme olur mu? Ve kendine de ve o sevdiğin kadına da kızma. İnsan hayatının merkezine koyduğu kişiyi kaybedince ne yapacağını bilemiyor, hayatta kalabilmek için karşısına ne çıkarsa ona tutunuyor, kendi çektiği acıyı ufak oyalanmalarla unutmaya çalışıyor. Keşke anlamasam seni. Keşke sana karşı hissettiğim en yoğun duygu kızgınlık olsa. (06-03-16, 14.34)

5 Mart 2016 Cumartesi

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 12

Ayrılırken ki bakışı diğer insanlara baktığı zamanlardaki bakışına benzemiyordu. Başka bir şey vardı o bakışta. Sanki gittiğime üzüldü. Mesleği gereği duygularını ele vermemesi gerekmez mi? Ama o ele verdi. Önümüzdeki haftadan hem korkuyorum, hem de bir an önce onu görmek istiyorum. Ya etik kısmı daha ağır basarsa ve bana kötü davranırsa. Off çok zor bir durum. belki de bir daha gitmemeliyim yanına. Belki bu hafta değil bir sonraki hafta yanına gitmeliyim. Böylelikle hem hayal kırıklığına uğrayacak, hem de bir sonraki gidişimde daha değerli olucam onun için. Ama tabi bu arada beni başkalarının yanında görmemesi gerekir. Ne kadar da komplike işler tüm bunlar. Yanına gidip "arkadaş seninle birlikte olmak istiyorum, uzun uzun sana bakmak istiyorum, fakat seninle bir ilişki düşünmüyorum, zira kafasal olarak birbirimizin zıttı olabiliriz" demek isterdim. Ama nasıl diycem. 2-3 yıl önce "senden hoşlanmıştım" dediğim çocuğun tepkisizliği "ben mi buna yol açtım" gibi bir şeyler demesi. Sanki bana acayip yakın davranıp sonra birden uzaklaşan o değilmiş gibi. Sanki kendi başıma gelin güvey olmuşum gibi. Hem sonra mailleştiğim o güzel yüzlü çocuk. Ona açıldım da ne oldu. Yine ters tepti. Bir kere daha benzer şeyleri yaşamak istemiyorum. 
Neticede şunu gördüm ki hala bir başkasının gözlerine bakıp gülebiliyorum, bir başkasına hayranlıkla bakabiliyorum. Önemli olan bu. Gerisi teferruat. (05-03-16, 17.30) 

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 11

In Treatment'da: "onunla olan kendimi sevdim, David in Gina sı olarak kendimi sevdim, o kendim olabilmem için izin verdi bana"

Ben O.nunla olan kendimi sevmedim. Ben doktor la olan kendimi seviyor muyum? Peki hayatımda şimdiye kadar kimin yanındayken kendim olabildim ve kendimi sevdim? Son gerçek ilişkimde kendim olabilmiştim, çünkü onu idealleştirmemiştim, ki zaten idealleştirilecek bir yanıda yok. Yer yer benden daha iyi yer yer benden daha kötü olarak gördüm onu, çoğunlukla eşitimdi. Arada bir asimetri yoktu. Ama O eşitim değildi. O tanrımdı benim.
Doktor şimdilik eşitim gibi. Kurduğumuz en önemli iletişim birbirimize bakmak ve gülmek. Çok güzel tüm bunlar. Tekrar birini sevebiliyorum, hem de insanı anlayan biri bu, oturup konuşabileceğin biri. Çok mutluyum. (05-03-16, 16.16)

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 10

Sen ne bakıyorsun O.na. O her kadının sevgilisi. Yeter ki kadının ortalama bir güzelliği olsun. Herkese boncuk dağıtır. İnsanlarda onun halesine yakalanır. Bir süre için birine gözünü diker, bu arada durulur, sonra tam gaz devam eder aynılığına. Adam aç. Aç birine neden aç diye kızabilir misin? Belki 10 yılın acısını çıkartıyor, belki babasının veya ailesindeki erkeklerin bir devamı. Her neyse O. na kızmak saçma. O da böyle bir insan. Ayrıca ben de ortamda hoşuma giden birisi varsa O na mavi boncuk dağıtıyorum. Hayatımda birisi varsa böyle davranmamaya dikkat ediyorum. Ama neticede onun hayatımda olmasını ben istedim, o benim onun hayatımda olmama göz yumdu sadece, beni istemedi ki o. Kaldı ki bence o benim yanımdayken de insanlarla flörtleştim. Benimle onun aramızdaki fark o bunları çok fazla sorun etmedi. Bense sessizliklerimle, ona küsüşlerimle onun canına okudum. Hala severken birinden kopmak ve bir çok şeyi net görememek çok normal. Ama yavaş yavaş affedeceksin onu ve anlayacaksın. Anılar o kadar canını sıkmamaya başlayacak.

Şunun farkındasın artık: Sana aşık olsa bile onunla bir geleceğiniz olamaz. Çünkü o flörtöz bir adam ve böyle bir adamın senin eşin olması seni yavaş yavaş öldürür. Ve bu adamın karakteri böyle. Bu adam hep böyle olmaya devam edecek. Ara ara durulacak, sonra yine flörtlerine devam edecek. Ayrıca bu adam common realite ile reatilite olmayan arasındaki sınırı aşmış. Kafası ayrı çalışıyor. Alanında başarılı bir kişiye götürsek bile en azından 2 yıllık bir terapiden geçmesi gerekir. Böyle bir şey olmayacak onun için. O hayatına devam edecek. Ara ara mutlu olacak, sonra mutsuzluk atakları geçirecek. Adamın problem çözme becerisi çok düşük. Böyle bir adamla kim olursa olsun zıvanadan çıkacak ve ilişkileri boka saracak. Yani kendime şunu göstermeye çalışıyorum: ben de sağlıksızım ve o da sağlıksız. İkimizin bir araya gelmesinden sağlıklı bir şey doğmayacak. Ben bir sağlıklı bulursam veya yalnız kalırsam sağlıklı olma ihtimalim artar. Ama onun hiç şansı yok. Yavaş yavaş gençliği, güzelliği de gidecek, bedensel şikayetleri olacak, şimdiden dayanılmaz bel ağrıları var. O zaman sahip olduğu sorunları kat kat artacak. Böyle bir adam neden senin eşin olsun. Aksi bir insan olmaya doğru hızla yol alıyor zaten.

Müthiş biri olduğunu düşünsem ve onun bir yerlerde mutlu, sağlıklı bir hayat kuracağına inansam.. Herhalde kaybım çok daha büyük olurdu. Ama öyle olmayışı ondan kopmamı sağlıyor.
Kötü biri miyim şimdi ben? Kötü biri olsam bile, evet sana karşı iyiydim, evet sana kendimden çok önem veriyordum. (05-03-16, 13.21)

4 Mart 2016 Cuma

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 9 (2. görüşme)

Bakıyorum ona. Özellikle gözlerine. Ağzı çok güzel, öpüşme hissi uyandırıyor ben de. Kolları zayıf, sanki pek kası yokmuş gibi. Geçen hafta yandan profilini görmüştüm daha çok. Bu hafta yüzü bana dönüktü aynı zamanda. Göz göze geliyor ve gülüyoruz. Şu dünyada kaç insan her defa göz göze geldiğinde güler. Bazen eliyle yüzünü örtüyor gibi. Odada biri olsa ve bana baksa bunu hissederim herhalde. Hem artık lisede olup öğretmeninden hoşlanan ergenlik döneminde olan bir kız da değilim. En azından görünüşte değilim. Aramızda sadece beş yaş var. Hatta belki de dörttür. Ama ayrı dünyaların insanız yine de. Hayatta tuttuğumuz taraflar birbirinin zıttı. Yaşayış şekillerimiz çok faklı. Onun böyle şık kadınlarla birlikte olması gerekir sanki. Belki de çok inançlı birisi ve şimdiye kadar kimseyle birlikte olmadı. Gerçi modern inançlılarımız dinin gereklerini bu kadar katı bir şekilde uygulamıyor. Yani neticede ben de bir ilişki istemiyorum ondan. Birlikte olmak, birlikte uyumak, paylaşımda bulunmak, yolları ayırmak ve  sonra da ona uyarsa ara sıra iletişime geçip ordan burdan konuşmak.. Başka bir isteğim yok ondan. Ama o ne istiyor? Belki de hayatında biri vardır. Belki bana hiç o gözle bakmıyor. Neticede odaya giren herkese karşı "nice" davranıyor. Yok ya tüm bunlarla kendini kandırma. Adam senle ilgileniyor. Sana karşı sıfır değil ilgisi. Öyle maksimumda da değil. Ama hiç ilgili değil de değil. Öyle olmasa x e "bize gidelim" demezdi. Birincisi "bize gitmek" nerden çıktı. Tam o anda neden dilinden bu sözler döküldü. İkincisi "biz" kimiz yahu. "Bana gidelim" orda uygun olan. Sanki ikimizin bir evi varmış ve oraya gidebilirmiş gibi. Neticede bir espri bu. Ama ne demiş freud; dil sürçmelerine dikkat. Bu örneğe de dikkat etmek lazım. Sanki ayrılırken kara bir bulut geçti yüzünün üzerinden. Hem tam o anda gitmemi beklemiyordu, hem de istemiyordu. Neticede onunla ilgilenen genç bir kadın var ortada ve bu kadın onun için bir yük değil, aksine onda güzel hisler uyandırıyor, yargılamıyor, hesap sormuyor, koşulsuz bir şekilde orda. Elbetteki tüm bunlar hoşuna gidecek. Benim yapabileceğim tek şey vaktim oldukça yanına gitmek olacak. Bir adım atacaksa o atmalı. Ki konumu gereği o adımı atması zor gibi duruyor. Giderken "haftaya görüşürüz" dedim, onda bir beklenti oluşturdum, bakalım haftaya neler olacak :)

-*-*

Net te O. nun fotoğrafını gördüm. Biri görece yakın biri uzak çekim. Her birinde hoşlandığı birer kadın var, yani birer rakip. En son Haziran'da ona dair bir fotoğraf görmüştüm sanki. Epey tanıdık geldi, garip bir şekilde yabancı hissetmedim onu. Ama duygularım yok sanki fotoğrafına baktığımda. Fakat sonrasında sigara içme isteği duydum şiddetlice, 6 gündür hiç böyle şiddetli bir dalga gelmemişti.

-*-*

Sabah bir binalarla ilgili bir reklam afişi gördüm "etkilemek mi istersiniz etkilenmek mi". İnsanın mottosu olabilecek bir cümle. Elbetteki etkilemek isterim.

-*-*

Belki de benim tuzağım insanlara iyi davranarak, onlara ilgi göstererek vb. onlarla kısa bir süre de olsa istediğimi yaşamak ama neticede onların benim hakkımda güzel şeyler düşünmesini sağlamamdır. En azından O.nda öyle oldu.
Yine kendi üstüme çok gelmeye başladım. Kendime karşı neden bu kadar acımasızım.
Ve onu aramayarak O.nu cezalandırıyor muyum ben? Öyle bile olsa ne olur ki. Benim şu çektiklerimin yanında O.nu aramamam ne ki. (04-03-16, 22.57)

2 Mart 2016 Çarşamba

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 8

Başka bir şehre gitmiş. Oysa ben bu hafta boyunca onu görebilirim diye bakınıyordum etrafa. "Sen bana erken geldin ben sana geç" lafı buraya oturdu. Vay be. Kader mi demeli buna, hayırlısı mı demeli. Zaten onunla bir şeyler yaşamam uygun olmazdı. Ama en azından görebilseydim onu veya onu görme ümidiyle yaşasaydım. Belki orda tutunamaz ve buraya gelir, neden olmasın.
Acaba o da benim farkımda mıydı? Acaba o da gidişine üzüldü mü? Acaba ara ara aklına geliyor muyum?

-*-*-*

Diğer çocuk benden hoşlanıyor. Bunu bariz bir şekilde anladım. Gözlerimin içine bakıyor, biri benimle ilgilenince bozuluyor. Yazık ya. Elimden bir şey gelmiyor. Arkadaş seninle olmaz. Ben mi bir şey yapıyorum da umutlanıyorsun. Neyse ya. Sonunda sen üzülücen. Yoksa benim için hava hoş, beni görünce mutlu olan biri var benim karşımda.

-*-*-*

Başka bir şehre gitti. Neyse beterin beteri var. Bunu hiç duymayadabilirdim. Şansa bakın ki onun konuşulduğu bir konuşmaya denk geldim.(2 Mart 2016, 19.21)

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 7

Her şeyi ben kafamda kurmuşum. S. nin bana selam vermediğini düşünüyordum, oysaki görmediği için vermiyormuş. Vay be! Zyban'ın yan etkileri mi bunlar? "Aman ya nolcak ki herkesin başına gelir böyle şeyler" cinsinden bir şey mi? Ya da "am I a freak?".
Mutsuz ve husursuzum. Temel bir ihtiyacım sevilmek. Ve bundan mahrumum. En azından onunla birlikte uyuyordum, bu ihtiyacımın büyük kısmını karşılıyordu. Şimdiyse kimse yok. Etrafa bakıyorum. Dışardan nasıl görülüyor bilmiyorum ama aç gözlerle bakıyorum aslında. "Birini görsem de tutulsam, birine yakın hissetsem kendimi" şeklinde düşünceler var aslında kafamda. Ve ben 25 yaşındayım ve yapayalnızım. Ve o kimbilir nerde neler yapıyor. Ve ben onu görmek istiyorum. O hayatımda olsun istiyorum. Ama işte istediklerimiz olmuyor bazen. Hem zaten istediklerimiz gerçekleşse O da O nu isterdi. Ben yine yapayalnız kalırdım. (02-03-16, 16.56)

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 6

Hayat çok garip bize yapılmasını istemediğimiz şeyleri veya geçmişte başımıza gelmiş ve canımızı sıkan şeyleri biz bir şekilde başkasına yapıyoruz ve yağ gibi üste çıkıyoruz. Bile isteye senin canını yakmayı neden isteyeyim? Aklına gelen tek çözüm beni gördüğünde bana selam vermemek ve konuşmamak mı? Böyle mi cezalandırıyorsun beni? Duyguların incindi, başına çok kötü bir şey geldi vs. ve tüm bunlara rağmen ben nasıl anlamam dimi seni? Beni neden dinlemiyorsun? Neden kendimi açıklamama izin vermiyorsun? Beni hiç umursamıyor olabilirsin, eyvallah. Ama bir gün selam verirken bir sonraki gün selam vermemek.. Velhasıl açıkçası ben seni çok umursamıyorum. Ama yanında vakit geçirmek hoşuma gidiyor. Ama daha bir hafta önce konuştuğum bir insanı da üzmek istemem yahu. Beni hiç dinleme gereği duymadan bana dair bir hüküm veriyorsan sen bilirsin.

-*-*

Bir de grup halinde hareket etmek nedir ya? Ortamda sen yokken sana dair bir şeyler konuşuluyor ve sana dair bir karar veriliyor, sonrasında seni gördüklerinde selam vermiyorlar vs. Ne garip bir durummuş yahu. (02-03-16, 13.38)