25 Mart 2016 Cuma

Sigara Bırakma İlacını Kullanmaya Başladıktan Sonra 30 (7. görüşme)

olaylar olaylar :)

güya dr un yanına gitmiycektim :) ama dün derste "consistency" nin ne kadar önemli olduğunu öğrenmiştik, tabi mesleki olarak. ama ilişkilere de uyarlanabilir bu pekala. sırf cool olucam diye insanlara karışık mesajlar vermeye ne gerek var. hem bir soğuk bir sıcak davranmak dengesiz olduğuna dair bir imaja yol açıyor hem de güvenilmez oluyorsun.
sonuçta yanına gittim; çok da iyi yaptım.
gittim. "naber" dedi, "iyiyim" dedim küçük bir es verdim, "siz nasılsınız" dedim, "hastalar bitse keşke" dedi. neyse. bir kaç hasta sonra "ben gidiyorum, bir saat sonra gelirim, GÖRÜŞÜRÜZ" dedi. görüşürüz dedi, düşünebiliyor musunuz.
odaya girdikten sonra de kalp ritmim hızlandı. hızlı hızlı gitmiştim yanına, "herhalde bu yüzden" diye düşündüm. neyse bir türlü geçmedi. böyle nefes nefese kaldım gibi. görünürde pek bir şeyi yoktu dr un, arada telaşlı telaşlı ayağını sallıyordu (gerçi sadece ayağını değil tüm vücudunu sallıyor, acayip seksi çağrıştırıyor bana bu, ama "eğer böyle sevişiyorsa epeyce kötüdür" diye de düşünüyorum, neyse o sallanışını görünce, özellikle o sallayışı hayal edince acayip tahrik oluyorum. dr resmen seks objem oldu :) şaka lan şaka. hoş buluyoz işte dr u, hoş bulduğumuz adamdan da bir zahmet tahrik olalım, misal ben sadece dr dan tahrik oluyorum 2-3 haftadır, ve O. na karşı cinsel bir şey düşünmüyorum, düşünemiyorum, doğuştan tek eşliymişim yahu) neyse bir noktadan sonra anladım ki o acele ediyor, telaşlı ve ondaki bu şey bana geçiyor ve nefes ritmim bozuluyor. ona buna söyleyince yüksek sesle bir iki kelime söyleyip, "şimdi de oluyor mu" dedi, "abovvv bu ne biçim espri, kaçın kaçın" bakışıyla ona baktım "yok şimdi olmuyor" dedim. neyse " 1 saat sonra görüşürüz" dedi bu "ben de sakinleşip gelin" dedim, güldük karşılıklı.
1 saat sonra yanına gittim, ben daha yeni oturmuşken bir hemşire geldi. kadın güzeldi aslında. ama dişlerinde bir gariplik vardı, dolayısıyla o kadar da güzel gelmedi bana. zaten "az önce bir adam gördüm" gibi bi şey dedi hemşire, bizimki de "ne o beğendin mi" dedi, hemşire de "aa tabi heyecanlandım" dedi. neyse kadın bir türlü gitmek bilmedi. yalnız kalamıyoruz diye canım sıkıldı. bi de kadın gelince bizimkine de çok bakamadım. sonra kadın "bana davetiyeyi ver de gideyim" dedi, bizimkisi odadan çıkıp davetiye almaya gitti. O an çok garip oldum. "adam evleniyor ya, demek ki bu işteki bokluk buymuş, ben de salak gibi benden hoşlanıyor sanıyordum, kesin evleniyor ve onun davetiyesini verecek, acaba sempozyum davetiyesi mi verecek, yok ya kandırma kızım kendini" dedim kendime. sonra hemşire siz kimsiniz dedi. kendimi tanıttım. "biz de onun intern lük günlerinden tanışıyoruz, ortak bir arkadaşımızın evlilik davetiyesi onda, onu vericek" dedi. o esnada o kadar rahatladım ki anlatamam ve kadına minnettar kaldım, ve o anda kadını çok sevdim. hatta uzun süredir bir kadını bu kadar çok sevmemiştim :) iyide bu kadın neden bunu bana söyledi? beni kim sandı ki? acaba ondan hoşlandığımı mı anladı, yoksa onun benden hoşlandığını? yoksa kadın dayanışması mı yaptı? yoksa bizimle bunların hiç alakası yok da kadın öylesine mi anlattı? yoksa kadının insanlarla iletişim kurma tarzı mı bu? neyse acayip ferahladım.
dr. arada sırada gözlerini ovuşturuyordu. bir boşluk da "sizin neyiniz var" dedim, ciddi bir bakışla baktı bana. hani bana cigara içip içmediğimi sorduğunda onu tartıp "bu adama doğruyu söylemeliyim"deki bakışım gibi bir şeydi. "annem hasta" dedi bakıştan sonra. bir adım attı orda kendince. "nesi var" dedim "bilmiyoruz" dedi. "ne zamandan beri hasta" dedim, "1 aydır" dedi, "ee ne olduğunu bilmiyor musunuz" dedim, "anemisi vardı zaten ama neyden kaynaklandığını bilmiyoruz, onkolojik bir şey olmasından korkuyoruz" dedi. ben bir şey diyemeden hasta geldi zaten. sonraki boşlukta "uyumadınız mı gece" dedim, "yok ya çok uyudum hatta" dedi, gerindi ve güldü şımarık bir çocuk gibi. neyse sonra "hastalar bitti" dedi. ben içimden "hassiktir yine gitme zamanı geldi, iyi de gitmek istemiyorum ki" dedim kendime, zaten basiretim bağlanmış gibi oturdum, o esnada o bir şeyler yazmaya başladı, ben de yazısı bitsin öyle çıkarım dedim. yazısı bitti. "öyleyse ben gidiyorum, geçmiş olsun" dedim. "görüşürüz" dedi, "görüşürüz, hoşça kalın" dedim. "haftaya geliyorsun herhalde" gibi bir şey dedi, mutluydu o esnada, gülümsüyordu, tam o onu demişken ben de kapıya gelmiştim, piçlik yapıp "herhalde gelirim, hayat bu ama belli olmaz" dedim. ikimizde karşılıklı güldük, ışıldadık resmen. sonra ben çıktım.
şimdi bu küçük de olsa bir adım değil de nedir?
1.si; "1 saat sonra gelirim, görüşürüz" dedi. 2. si "haftaya geliyorsun dimi" diye sordu. daha ne yapsın yahu bu adam.
mutluyum yahu.

haa bi de bir hasta için "a kümesidir ama biz pek bu bilgileri alamıyoruz ki" dedi. orda onu teselli etmek istedim. "yapçak bişi yok" dedim. o da benim de söylediğim gibi "what can ı do sometimes" yani "bazen ne yapabilirsin ki" dedi, ben zaten orda koptum. çok salakçaydı çünkü o söylediği, ya da çok kötü bir espriydi diyelim. zaten ben merak ediyordum lisansını ingilizce mi okudu diye. sordum ona. o da "what can ı do sometimes dan anlamış olman lazım" dedi. "yani türkçeydi o zaman" gibi bir şey dedim. "uzmanlık ingilizce değil mi" diye sordum. o da "şimdi zorlaştırdılar, eskiden kolaydı dil kısmını geçmek" dedi. yani ingilizcesi vasat diyebiliriz. umarım burnu havada falan görmemiştir beni. çünkü zerre umrumda değil ing bilip bilmemesi. ben sadece hoş buluyorum onu ve dolayısıyla tanımak istiyorum.

neyse. geçen haftada onu teselli etmeye, "üzülme ya bu zaten böyle" gibi bir şey demeye çalışırken buldum kendimi. bugün de böyle oldu. kendini aşağılıyor, değersizleştiriyor gibi. tıpkı ben. bu ilişkideyse ben ona takılan, cool kişiyim, kendimi değersizleştiren kişi değilim.
ama nerden nereye.
neyse işte onun düzgün bir adam olduğunu ve cool olmadığını gördükçe daha az şey hissetmeye başlıyorum ona, ne boktan bir tipim ben yahu. (25-03-16, 19.41)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder