29 Nisan 2016 Cuma

Adım da Attım Daha Nen Olayım Zalım

bizimkine gülüyordum. bir hastaya "sor bakalım 'Hanımefendi' neye gülüyormuş" dedi. hasta da "kadınlar 'banane' diyor bana, sormam bu yüzden" gibi bir yanıt verdi. ben de hasta çıkarken "bu arada size değil dr a gülüyordum" dedim. dr a "hadi canım bana mı gülüyordun" dedi, hem inanmamış gibiydi, hem de şaka yapıyormuş gibiydi. ben de "evet size gülüyordum" dedim. 2-3 hasta sonra ben yine gülüyordum, doktor da başka bir hastaya "psikolog hanım sana değil bana gülüyor" dedi. komikti yaa baya.


baya gülmeli bi gündü. bakıştık da. bu kez daha uzun tuttum bakışlarımı. ama illa ki kaçırdım sonunda. demek ki ondan daha çok hoşlanan benim :/ hakkatten bir müddet daha bakınca aramızda bir şey olduğunu gördüm. bir elektriklenme, bir tür etkilenme, herhangi biriyle olmayan bir şey. ki kime bu kadar uzun bakıyorum allasen.

bir ara bunun dr arkadaşı geldi. bir mevzu vardı. ben gülüyordum. o da durumun ciddiliğine inanmadı benim gülüşüm nedeniyle. benimki de "o hep gülüyor ya, benim yanımda dura dura böyle oldu herhalde" gibi bir şey dedi.

sonra çok güzel bir şey oldu. bir hasta öyle bir şey dedi ki, dr da oraya cuk diye oturucak bir şey dedi: "sen de 'ben yapmadım miki yaptı' dersin" dedi. ve orda birbirimize baktık. kaçırmadım hemen gözümü. tam o anda aramızda bir şey oldu. acaba uçurtmayı vurmasınları izledi mi?

arada sırada sigara kullanıyor. ben de 2 ay önce bıraktığımı, ama zaten toplamda bir yıl içtiğimi söyledim. annesi lise babası ilk okul mezunu. "anneme daha düşkünüm tabi" dedi. babasını da seviyor. annesi eve çıkmış. "bir haftadır anneme ilaç yazdıracaktım yazdıramadım bir türlü" dedi, böyle işin içine edeyimdi bence bunun ana teması. kardeşinin adı hasan. aralarında 3 yaş var. abi diyor kardeşi buna. ben de benim kardeşle aramda 3 yaş olduğunu ama ona abla dedirtmediğimi hatta küçük çocuklara bile abla dedirtmediğimi söyledim. "saygıda kusur etmesin" şeklinde bir şeye bağladı kardeşinin ona abi demesini. tıp ı kendisi de istemiş ama annesi de istiyormuş tabi.

gelelim finale.
"bizim okula hiç geldiniz mi, davet edeyim bir gün gelin" dedim. o da sevindi "ciddi misin" falan dedi. gerçi " ciddi misin" i daha çok onun süpervizörünün "çok güzel" demesi gibiydi ota boka veya benimkinin otomatik, kibarlık olsun, sırf bir tepki versin diye söylediği bir şeydi. gelmek istediğini "daha burdasınız dimi" şeklinde dile getirdi. "ben mayıs sonuna kadar burdayım, az kaldı" dedim. o da "daha varmış" dedi.
hatta bizim okulun kahvaltısına gelen arkadaşları varmış, "gelirseniz size kahvaltı da ısmarlarım" bile dedim. hatta tekrar "ben davet ettim sizi siz düşünün gelip gelmemeyi" gibi bir şey de dedim.
daha ne yapayım? şerefsizin mi olayım lan?

olum direkt bir adım attım işte. lan bu adam bana böyle bir adım atsa havalara uçar, kesin benden hoşlandığını düşünürdüm. hatta hiçbir şüphem kalmazdı bu konuda. ve ben de hoşlanıyorsam bu fırsatı kaçırmazdım. sanki o bu fırsatı bilerek kaçırdı gibi. hani efe nin "haberleşiriz" demesi gibi. bir ay geçti nerden üstünden. ben gördüm bi kaç kez çocuğu, ama haberleşmedik bir türlü. ben arasam görüşürüz ama. neticede kibarlık, sosyal normlar benimkinin dediği şekilde davranmayı gerektiriyor. bir yığın insan benim malca kartları açık oynamam gibi açık oynamıyor kartları.

yalnız kendimi tebrik ederim. her hafta kurup kurup bir adım atamıyordum, çünkü onun yanındayken öyle davranmak gelmiyordu içimden ve sonra da pişman oluyordum. bu kez kendime hıyanet edip bir adım attım ona. valla ne yalan söyleyeyim adımıma karşılık vermeyeceğini düşünüyorum yüzde yüz. wallahi karşılık verirse yargılarımda haksız olduğum sonucuna varıcam.

uykum geldi. yoksa daha yazacak çok şey var. ciao.

ZALIM DOKTOR :/

he bide dudaklarını, boynunu ısırırken, öperken ve (tam şu an emerken) hayal ettim kendimi. bu adama karşı bu kadar yoğun cinsel şeyler hissettiğime göre, bu adam kesin bakir ya. ee zaten anasına da düşkün. of ki ne of.  (30-04-16, 02.36).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder