8 Haziran 2016 Çarşamba

sevgilisi varmış ya la

güzel bir gündü. yaptığı her davranış için "bak gördün mü benle ilgileniyor" gözüyle baktım.

mesela bir noktada "çok az hasta gördük, poliknik haline dönelim" dedi, koptum orda. sonra iki ya da üç kez göz göze de geldik.
"bdt nasıl gidiyor" dedi. ben de şaşırdım tabi bunu sormasına. "haftaya bitiyor" dedim. sonra araya hasta girdi. sonra yine "ee nasıl gidiyor bdt" dedi. ben de "zaten bildiğim şeyle, bu yüzden sıkılıyorum" dedim.
ben de bana soruyor kesin benden hoşlanıyor diye düşündüm. zaten tüm hafta "ben ona soru sormuycam o da sormuyor zaten" diyordum.

sonra öğleden sonra tüylü siyah hırkamı giydim, önlüğün önünü kapatmadım. elimde çay bardağıyla odasına girdim. gözlerimiz birleşti. bir hasta ismi söyledi. ama normal ses tonuyla. hasta duyamazdı o sesi. bir çeşit bana hipnotize olmuş gibiydi hastanın adını söylerken. ben de o esnada kendime güveniyorum tabi. "yalnız böyle söylerseni duymaz" dedim. güldük. güzel bir andı.

sonra bunun süpervizörünün perş ayağını kırdığını öğrenmiştik. bir tane ergen kız geldi. parmağını kırmış dedi. bir kaç dakika sonra ben de "aa parmağını mı kırmış x hoca" dedim. "bilmem ki" dedi. canım sıkıldı, bana karşı şeffaf davranmıyor gibi hissettim. ben de "nasıl ya, bilmiyor musunuz nesi olduğunu" dedim. "bilmiyorum" dedi. ""ee hocanız değil mi" dedim. o da "iş dışında görüşmüyorum" dedi. "geçmiş olsun, neyiniz var diye de mi sormadınız" dedim. o da "sormadım hakkatten, geçmiş olsun sadece dedim" dedi. bir iki bir şey daha söyledi. "ben de beni geçiştiriyorsunuz sandım" dedim. o da "yok" deyip biraz daha açıklama yaptı.
ilk başta beni geçiştirdiğini sandığımda nasıl bozulduysam, bana açıklama yapması da o kadar hoşuma gitti.

sonrasında berbat bir final oldu.

bir tane manken gibi kız geldi odaya. hem fiziği güzel, hem sevimli, konuşması sempatik, iyi bir insan gibi duruyor. daha yığınla güzelleme yapabilirim. geldi. üzerindeki ceketi dr un sandalyesinin arkasına koydu. düşünebiliyor musunuz? ben orda bittim zaten. haa bi de kız türk değil. vita, rita gibi bir ismi vardı. bi de hematolojide intern dr. girerken güvenlikçiler sıra alman gerekiyor demişler. bizim kızda bozulmuş. dr da "sana takılmıycaklarda kime takılcaklar" dedi. bu ne demek lan. "ee sen benim sevgilimsin tabi takılcaklar sana demek istedi herhalde" diye düşündüm o an. sonra bizim kız oruçluymuş. "siz değilsiniz herhalde sakız çiğniyorsunuz" dedi. "aa siz dedi lan" falan diye düşündüm dr a. idrak edemedim o esnada beni ve dr u kastettiğini. sonra masadaki eriği, bardağı falan kaldırdı bu kıza ayıp olmasın diye. haa bi de kıza ilk geldiğinde "hoş geldin bu arada" dedi. kız ayakta, cam kenarında durdu. dr "otursana" dedi. kız " böyle durursam belki biraz ilgi alırım" falan gibi bir şey dedi. hassiktir lan dedim ve hala da diyorum.
sevgilisi işte. başka bir açıklaması olamaz bunun. ilgi diyor lan. İLGİ diyor kadın.
sonra ben gerildim. normalde 5 dakikada dr a ne kadar bakıyorsam, 30-40 dakika arasında ancak o kadar baktım. zaten o arada hastalar ne anlattı, bizimkisi ne dedi.. kafam gitti o anda. dönüp kıza da bakamadım. "kız bana baktı mı acaba" diye düşündüm yer yer.
zaten kız için de üzüldüm. eğer ki sevgilisiyse yazık lan. bu adamla benim aramda bir şeyler vardı çünkü. resmen dr kızı aldatmış olur sevgililerse.
zaten geçtiğimiz haftalarda "aşkım" demişti sanki dr telde.
LANNN.

sonra zaten lacan toplantısına yetişmem için çıkmam gerekiyordu. ben de ayağa kalktım. "gidiyorum, görüşürüz sonra dedim, tam göz teması bile kurmadım dr la. kıza da selam verir gibi yaptım, üstünkörü baktım. dr. mutlu mesut görünmüyordu.

of ya. %100 sevgilisi olduğunu düşünmüştüm. şimdiyse %40 ancak inanıyorum buna. ama ya sevgilisiyse? of ya.

şimdi napçam ben. boku yedim. wallahi sıçtım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder