20 Haziran 2016 Pazartesi

'easy child'

zihnimde bir yığın vesvese. mesela dr bok atmaya çalışıyorum. oysa şimdiye kadar dr un bana bir yamuğu olmadı. ona ne verirsem o da bana yansıtıyor, tam bir 'easy child'.

*-*-*-*-*-*
kitap okudum ya şimdiye kadar bir yığın. hani zihinsel olana çok yatırım yaptım ya şimdiye kadar.. geçen gün ses kayıt cihazına konuştuğumda fark ettim ki zinhimde kurduğum cümleleri söze dökmekte zorlanıyorum. resmen zihnimde bir imparatorluk kurmuşum. resmen reel dünyam zihnim olmuş. ben 'aşk' ı da zihnimde yaşıyorum. ve evet ketumum. fakat bunun farkında değildim az öncesine kadar. ketumum, çünkü kendi zihnimde yaşıyorum.

-*-*-*-*-*
ben gördüm dr un bana karşı bir şeyler hissettiğini. mesela ikinci ya da üçüncü haftaydı, dr bir espri yaparken ben de ona gülmüştüm de yakın arkadaşı "ne diyor lan bu salak" bakışıyla bizimkine bakmıştı. dr un benimle kurlaşmasıydı o.
daha nice şey.
bana bakarken gülümsemesi, göz teması.
hem sonra "senin bir sorunun yok, moronsun sen, bunun da tedavisi yok" diyen hastanın olduğu gün en uzun bakışmamızı yaşamıştık ve içim bir hoş olmuştu.
sonra ank da patlama olduktan sonraki görüşmemizde bana "sen nerdeydin" demiştin. o an merak etmiştin beni.
sonra pencere kenarında ayakta sohbet etmiştin son günlerden birinde.
son görüşmemizde de odada başkaları olduğu halde göz teması kurdun benimle. bu attığı kocaman bir adımdı. odada, diğer dr un varlığında tel numaramı alması..
dr sadece hoşlanmadı benden. beni seviyor. yani gelse ve "seni seviyorum" dese yadırgamamak gerek. çünkü adam ne zamandır seviyor beni.

-*-*-*-*-*
hani dönem başında hoşlandığımı düşündüğüm arkadaşımın aşkı olacak çocuk var ya. bence ben arkadaşım G. yi kıskandı. çünkü G. bir süre için benim için özenilecek, ondan feyz alınacak, ideal kişiydi. ve o H. ye ulaşamadı. ben ulaşırsam ben de G. gibi olacaktım.
bunları şimdi fark ettim, daha doğrusu kendime itiraf ettim. hakikaten H. den hoşlanadabilirdim. ama henüz arada G. yokken H. yi tanıyordum ben ve bir anlam ifade etmiyordu benim için. ne zamanki B. benim hayatımdan çıktı ve G. nin onun yanında olduğunu varsaydım. daha doğrusu ben o şehirde bulunmazken G. nin orda olduğunu düşündüm. işte o zaman H. ye dair fanteziler kurdum. güya H. beni sevecekti ama biz bunu G. ye nasıl açıklayacaktık. sonra oyunu sahnelemeye başladım. H. ye de yazık. benden etkileniyor gibi. yalnız H. de G. den ne çekti be. ben de sırf G. den dolayı H. yi bu oyuna çektim.
oysa içime dönüp baktığımda H. ye karşı zerre bir şey hissetmiyorum. lan bir kere adamın dişleri çürük ve kül tablası gibi. ve kendini entel olarak lanse eden tipler gibi yapmacık bir konuşma üslubu var.
ama tatlı adam. iyi bir dost olur ondan. bir yatak arkadaşı, bir partner olarak benden ırak olsun.
H. benim için, artmış libidoma iyi gelebilecek birisi sadece. dilediği kadar entel olsun. o dişler ne lan öyle. neticede yatakta entelliği değil, dişleri önemli olcak benim için.
hem sonra G. öyle bir ballandıra ballandıra anlattın ki H. yi. insan senin anlatışına hayranlık duyuyor. oysa alelade bir adam lan.
kendimi de kınıyorum; nıck nıck.
falcıya da binlerce şükür. "diyelim ki birinden %20 hoşlanıyorum, o kişiden %80 hoşlanır hale getirebiliyorum kendimi". oysa ki single olmak güzel. hem H. kim lan.
benim dr um var. H kim oluyor. yalnız bu da H. nin egosuna büyük bir darbe. insan kimin egosuna bir darbe indirmek ister? egosu olanın tabiki. H. istediği kadar tatliş olsun egosu büyük lan. hem o takıldığı tipler ne lan öyle. nerde boş beleş insan varsa onlarla takılıyor.
hem zihne bu kadar yüklenip bedenin ağzına sıçmak ne lan? her şeyi entelektüel olarak ele alıyor. azıcık bedenine de önem ver, belki şifa kanalın bu yolla açılır.
düşmanlığımı şurda kazandın dostum: geçen gün yolda bana karşı gururlu davrandın ve "şuralarda oluruz" dedim. döndüğümde yoktun. lan sen kim köpeksin ki benim gelebilme ihtimalim varken ortadan kayboluyorsun. ben kaygımdan seni ignore ediyordum, sense egondan. aramızdaki fark bu. işte bugünkü gibi bana gülümseyerek yönelirsin sen, bense bu kez kaygımdan değil egomdan ignore ederim seni. sen de tüm kız "bu kız neden böyle yaptı ki" der durursun. dostum gizem mi arıyorsun al sana gizem.
benim için senin case in bir daha açılmamak üzere kapandı. vatana millete hayırlı olsun. G. sana da binlerce özür. ama insan içindeki arzuyla yüzleşmeli ki onu geride bırakabilsin.
ayrıca senin hayal dünyana sıçayım lan. H. diye diye siktin beynimizi. H. nin bir önemi yok lan. sen güzel bakıyorsun olaya. sen o kadar anlam yüklemişsin ki adama. zaten egolu olan adamın egosunu iyice şişirmişsin.

-*-*-*-*-*-*
özledim seni B.  ama bir kadının bir erkeği özlediği gibi değil, bir insanın bir insanı özlediği gibi. hem artık bir başkasıyla dolu zihnim. hem artık senle ortak bir hayat düşünemiyorum. benim dünyamın merkezinde olmamak için cız etti dimi bu sözleri okuduğunda, ama aynı zamanda benim için çok sevindin, dimi ^^ bir insan bir başkası için ne kadar çok sevinirse o kadar çok hem de. sen beni seviyorsun, önemsiyorsun insan olarak. bunu gördüm bana yönelişinde. ama ben bana sana sürekli bir erkekmişsin gibi yöneldim. oysa sen beni herhangi bir kadın gibi görüyordun. evet benimle sevişmek, uyumak hoştu. senin için alelade bir kadındım ama özel bir insandım.
özledim seni. en çok da birlikte uyumalarımızı. anahtar kilit örneğindeki gibi rahat uyuyordum yanında. naziktin bana karşı.
peki nasıl oldu da aramadım seni. nasıl oluyorda hala aramıyorum seni.
ben görüyorum ki hayatta bir yığın şey benim kontrolümde değil. seni aramayışım da benim kontrolümde değildi. tıpkı sigarayı bırakmamın benim kontrolümde olmaması gibi.
bazı şeylerin biteceği varsa bitiyor, başlayacağı varsa da başlıyor hakikaten. biz de onlarda söz, karar hakkına sahip olduğumuz zannına sahip olduğumuzu sanıyoruz sadece.
kısacası B. her ne olduysa, her ne yaşadıysak ve sana yaşattırdıysam (ve sen bana ne yaşattırdıysan) bunlar böyle olması gerektiği içindi. bunların benimle bir alakası yok be gülüm.
basiretim bağlanmış gibi ne zamandır. son kez 7 ay önce duydum sesini. ondan önce de 7 ay boyunca duymamıştım sesini.
canım B. ben senin hayatıma girmenle bir yığın yaşam dersi öğrendim. sen kıymetlimsin. ama illa ki konuşmamıza, görüşmemize gerek yok. hem bu hızlı dünyada bunları hangi ara yapıcaz. hem hala seninle ayrı yataklarda yatmıycak kadar hem de duygusal bir anlam yüklemeden seninle aynı yataklarda yatacak kadar güçlü değilim.

-*-*-*-*-*-*-*
senin hocana yazık lan dr. adam resmen bu yolla ilgi çekmeye çalışıyor. kendince 'house'culuk oynuyor. aslında tatliş adam ya. keşke daha önce yanında takılsaydım da bir iki bir şey öğrenseydim ondan. kimse onun gibi beni karşısına alıp bir iki şey öğretmedi ki bana. adam bir öğrenci, bir meslektaş olarak, asıl olarak kendi yaptığı işi ciddiye aldığı için, ayak üstü bana bir iki şey öğretmeye çalıştı.
ama öte yandan kendi yöntemiyle kurlaştı ya la benimle.
B. şimdi şimdi anlıyorum seni. hepimiz bir şekilde birileriyle kurlaşıyoruz gün içinde. ama bunun adı arkadaşlık, sosyalleşme vs oluyor.
önemli olan belli bir eşiğin altında olunca, o kurlaşmaya takılmamak.

-*-*-*-*-*-*-*
yalnız dr kendine rakip olarak gördüğü bir erkek olduğunda nasıl da bozuluyordu. nasıl da bakışları ele veriyordu onu. canım ya.

-*-*-*-*-*-*-*
şimdiye kadar dr un annesini kendime rakip olarak gördüm. oysa hakkaten elinden öpmek lazım. güzel bir evlat yetiştirmiş. gerçi "iyi annelik" kisvesi altında epeyce istismar da etmiş çocuğu. çünkü kendi kendine zarar veriyor dr. ama malzemesi sağlam dr un ve gelecek vadediyor. bir de birine saygı duyduğunda o kişinin söylediklerini dinliyor, ciddiye alıyor.
zaten zehir gibi.
ben dr la konuşmaktan çok bakmak istiyorum ona. dokunmak da değil bak, bakmak.
yalnız ayna gibi yansıtıyor beni bana.
diyelim ki o gün gergin bir günümdeyim ve ona patladım. gerçi öyle anlarda alttan alıyor o. ama zaten sorun da burda, içine atıp yavaş yavaş uzaklaşıyor o. bir de pasif agresif. hatta yüzüne karşı kendine pek ele vermese de ona arkanı döndüğün an sana söylemediğini bırakmaz.
ona atılganlık eğitimi vermeli.
bi de sana göre o yanlış bir şey yaptı diyelim. o an onu yargılarsan, ondan enerjini çekersen, sıçtın. basit olaylarda 5-10 dakikaya gönlünü alabilirsin ama ciddi bir olayda kendine seni bir kaç gün yaklaştırmaz ve sen de ona karşı tahammülünü yitirirsin ve bu kez daha fazla kırarsın onu.

dr seni kitap okuyorum ben.
bu hikayedeki B. benim. nasıl ki B. bana karşı olan sabrını yitiriyordu çoğu kez ve kendine geldiğinde ben çok hırpalanmış oluyordum..
ben dr u hırpalamak istemem. ama hırpalamak da bir yandan birine bir şeyler öğretmek demek ya hani. insan cicim aylarında öğrenmiyor bir şeyler. öyle zamanlarda akış da oluyor. oysa yaşam amacını yerine getirmek için hırpalanmaya da gerek var. hırpalandıkça çıkmış olduğumuz yola yeniden girebiliyoruz.
ama ben dr u hırpalayamam. ben kırmak istemem kalbini.

bir de öğrenci var, öğrenci var. ben iyi bir öğrenciydim. içgörüsü yüksek olan, eninde sonunda o deneyimden ders çıkaran.
ama dr öyle mi acaba?
mesela acaba ilk gerçek sevgilim olan adam kendine gelebildi mi acaba? yoksa ömrü boyunca bu dersten geçemiycek mi?

gerçi ben de müthiş bir öğrenci değilim. ama an an B. nin öğretmenliğini kabul edebiliyorum, ona minnettarlığımı sunuyorum

-*-*-*-*-*-*-*

bence dr arıycak. birincisi beni seviyor. ikincisi bu işleri akışına bırakmıycak kadar dürtüsel. bu hafta için şehir dışında olabilirim dedim. bence haftaya haftasonu için arıycak. kendimle iddiaya giriyorum. eğer ki kazanırsam, 10 gün boyunca her akşam 1 de yatağa girip 9 da yataktan çıkıcam. eğer ki dr daha sonraki haftalardan birinde ararsa, bu demektir ki çok yoğundu.
ben dr un kalbindeyim. birinin kalbindeysen onunla iletişime girmemek gibi bir şansın olmaz. aksine kendini zorlarsın onu hemen ulaşmayıp, ulaşmayı ertelemek için.

-*-*-*-*-*-*-*

ayrıca küçük aklı için ilk defa isim kullanıcam. lan ezgi ne mal kızsın sen. bak aslında bu da senin yaşam ödevin, benimle olan ilişkinde böyle davranmak zorundaydın, başka şansın yoktu. ama bir anlığına böyle derin bir okuma yapmak yerine yüzeysel bir okuma yapıcam:
lan gerizekalı. sen kim köpeksin ki, o minik aklınla, beni dr dan uzaklaştırmaya, bunu gördükçe de bundan zevk almaya yeltenirsin.
tam bir ibretlil vakasın lan; "birine zarar vermeyin ve/ya zarar gördüğünde buna sevinmeyin" konulu bir ders verilse burda örnek verilecek aptal kişisin resmen. yani finalde saf olan kazanıyor. dersin asıl konusu bu olmalı tabi.
neymiş eğer dr u görmek istiyorsam senin gibi salak olan o süpervizörün yanına uğramasam iyi olurmuş, çünkü o salak kadın bir daha poliniklere gitmememi söyliycekmiş bana da. bunu bana sen neden hemen söylemedin de, ben sana "ezgicim vakanı anlatırken beni çağırma malum dr un yanında durmak istiyorum" dedikten hemen sonra bana bir ok fırlatırcasına söyledin. sonra ne mi oldu. ironik bir şekilde senin staj işini ayarlamak için o salak süpervizör o mekandan gitmek zorunda kaldı ve sen de bana atmaya yeltendiğin ama atamadığın okla kaldın. o anki yüzünü görmeliydin. sonuçta da bana aldığın suyu bir şekilde kendi yarattığın oyunda imha ederek bana pasif agresif davrandın.
şimdi sorsak güzel güzel bir excuse sunarcasına su ile ilgili bir hikaye yazarsın. oysa ki sen de kaygılısın be dostum. senin gibi biri gidip bir su almayıp onu yerine koymuyorsa bunun nedeni pasif agresifliktir. o suyu yerine koymaman senin kaliteni gösterdi.
gerizekalı. hayattaki temel kural şudur: birine kızsak bile birine verdiğimiz metayı almayız ondan. lan aklı başında ayrılan sevgililer bile birbirinden metaları geri istemiyor. farkındaysan bu metaları isteyen kişiler çapsızlar oluyor.
fakat sana kocaman bir teşekkür. hem bu analizlerde bulunmamı sağladın. hem kendimi ve insanlığı birazcık daha tanımamı sağladın. hem seni neden samimiyetsiz bulduğumu bu davranışlarınla bir kez daha göstermiş oldun bana.
ayrıca dr un seninle işi olmayacağını da göstermiş oldun bana.
ayrıca dr un senin gibi biriyle işi varsa benden ırak olsun lan.

kaldı ki kassam G. nin aşkı H. den ben de hoşlanırdım. ama kalbimde dr cum varken ilk defa olgun biri gibi davranarak kendi ellerimle H. yi diskalifiye ettim. ben dr için bunları yaparken dr un sana pas vereceğini mi sanıyorsun? ben kendi özümden dolayı mı H. yi diskalifiye ettim sanıyorsun. H. yi diskalifiye ettim çünkü dr çekti beni bu duruma. çünkü ben dr un bana yansıttığını yapıyorum sadece. dr un gözü benden başkasını görmezken, benim gözüm H. ye kaydı, hala ara ara B. yi düşünüyorum. ama dr un kalbindeyse bir ben varım. sense hala şansını zorlamaya çalışıyorsun.

aslında ezgicim bak şimdi üzüldüm senin için. belli ki benim intikamımı dr alıcak senden. hani filmlerde bir asıl kadın ve asıl erkek vardır. bir de kötü kalpli ama güzel sayılabilecek kadın. neticede finalde kötü kadına ağzının payını asıl erkek verir. bu hikaye de buna evriliyor gibi.
umarım evrilmez ama. çünkü bu hayat dersini dr cum dan alma, kendi kötü hikayene bizi karıştırma. biz seninle aynı frekansata değiliz.
biz sevdik birbirimizi.
ayrıca birbirimizi sevmemizin tek nedeni benim senden önce staja başlamam değil. birbirimizi sevdik çünkü ben benim, o da o. sen ben olabilir misin ezgi?

sana kızarak başladım bu yazıya. oysa yazık lan sana. yazının sana dair kısmını bitirirken senin için üzülüyorum walla.
tüm bunları yazabiliyorum çünkü dr un bana olan aşkının farkındayım. aşk bu. sevgi de hoşlanmada hiç değil. sonunda hani şu çok sevilen kadınlar vardı ya onlardan birisi oldum ya la bende. tişikkirler dr ^^

-*-*-*-*-*-*
bence falcı her şeyi doğru söyledi. ama hayatımın erkeğinin dr olduğunu söylemedi.
falcı zekiymiş lan.
zaten neden illaki bir falcının söylediklerini direkt alıyoruz ki. belki de eğip bükerek almak gerekiyordu. tarif ettiği adam dr cuğumdan başka kim olabilirdi ki. ilahi ben.

-*-*-*-*-*-*
ilahi ben. dr a kötü davrandığımda, trip attığımda üzülüyordum sonrasında. o anlarda haklı olduğumu düşünsem de sonradan içim cız ediyordu. oysaki dr böyle böyle bağlandı bana. ne yazık ki bir çok insana tutarlı davrandığında o kişi uzaklaşıyor. ancak kaybetme korkusu, belirsizlik olduğunda o kaygıyla bağlanıyor insan.
mesela içim cız etse de aramamalıyım onu. onun aramasını beklemeliyim. çünkü beni elde ettiğini sanmalı, beni çabaladığını sanmalı ki bana bağlansın.
mesela o bana karşı dürtüsel davrandığında, adım attığında bunlar benim için birer mucizeydi. ama aynı şeyleri ben B. ye yaptığımda hızlı adımlarla uzaklaştı benden. salak işte.
işte ben B. den öğrendim bu konuda salaklık yapmamayı.

-*-*-*-*-*-*
dr şanslı bir veletsin resmen. buldun benim gibi bilge kızı. kadının ben olmıycam da kim olcak lan. ayrıca 4 aydır dengeler değiştikçe değişti. bu hikayedeki efendi benim dr, alınmaca yok. ne yazık ki sen dürtüselliğin ve kaybetme korkunla rengini belli ettin.
şimdi istediğin kadar geç ara. bir önemi yok. bundan sonra SABIR küpü olcam sana karşı^^
Bu hikayedeki kaybeden olmak istemiyorum. merak etme sana da kaybettirmem. B. nin benim ağzıma sıçması gibi sıçmam ağzına. göt gibi ortada da bırakmam seni. insaflıyım ben.

gerçi geride bıraktıklarıma bakıyorum da; B. benden daha mı insaflıydı.
yok lan B. hem arzusuna yenik düşüyor hem de kendisine "ben iyi adamım" demek için bıçak gibi diğeriyle bağı kesmen yerine her gün ondan bir parçasını daha esirgiyor. bu yolla da diğer kişi ondan kopamıyor, ayrılık ve yas süreci uzuyor da uzuyor.
bense bir kerede koparıp atıyorum. başta şok oluyor kişi. ama kabullenmesi daha kolay oluyor. bir de diğer kişi benim tavrımdam çok net emin olduğu için arada açık bir kapı olmadığını görüp hayatına devam ediyor.

B. bu bildiklerimle senin ağzına sıçardım çok güzel bir şekilde. ama düşene bir de ben bir tekme atamam. netice hocamsın sen benim.

-*-*-*-*-*-*
eskiden cigarayla bu yazdıklarımın kafasına ulaşırdım. doğalım da da kafam güzelmiş ya la. ^^ (21-06-16, 03.34)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder