28 Mayıs 2016 Cumartesi

işte öyle kavrarım belden canısı ^^

rüyamda dr u gördüm. üstü açık araba gibi bi şeydeyiz, ama garip bir araba. sonra kimse direksyonda diil. bende bizimkini belinden kavrayıp direksiyona geçsene diyorum. ben bir hoş oluyorum belinden kavradığım için. o ne hissediyor bilmiyorum ama hoşuna gitmiş olmalı diyorum.
sonrası çook acayip. ıssızımsı bire yere gidiyoruz. ufak tefek çocuklar var. korkuyorum ve bir yere şşikayet ediyorum onları. sonra kulübeye bizimkinin yanına dönüyorum.
bir masada yemek yiyoruz. sanırım masada çocuktaki genç, hoş dr da var. insani ve tabi flörtöz sayılacak bir şekilde konuşuyorum. sonra bizimki öteki doktora sanırım "haluk hakkında konuşalım" deyip onunla bir yere gidiyor. ben kalıyorum. bu arada o korkutucu çocuk-ergen çetesi benin de içimde olduğum kulübeyi basıyor. ben kaıları kapatıp bir odaya saklanıyorum. tel den dr u arıycam.
sonra uyandım.
korkutucu bir rüyaydı.

hatırladım; dr diğerlerinden kıskanıyor beni. ama kıskanması için uygun bir rakibin olması gerekiyor. öyle herkes olmaz. rüyamdaki dr dan da kıskanmış olduğunu varsaydım o esnada, ama bir kanıtım yoktu.

ben insanlarla iletişim kuruyorum. bence flörtöz de değilim. ona karşı bile bir iki kez flörtöz oldum. yine de kıskanıyor mu beni? yok yok zaten bu aralar beni kıskandığına dair bir emare yoktu suratında. gerçi diğer dr hastalığından bahsettiğinde "nesi olduğunu sordum". o ara bizim dr bana bakmadı veya bakmıyordu, yere bakıyordu. belki bozuldu. ama neticede toparladım bence.
mesela "ben sana kabuğunu kır demedim mi" dedi diğer dr. benimki de bana bakıyordu o ara. ben de "imaj maker a gitmemi söylemişti, onu kastediyor" dedim. hoşuna gitti bu açıklamam. yirim ya.
hem sonra leblebi uzattı bana.
hem sonra pencere kenarına gitti. bunu neden yaptın diye sorsak o cevap veremezse bile.. bence o hareket kesinlikle flörtleşme hareketiydi.
ben de apar topar gittim yine.
ama hakkatten su içmeye gitmesem öksürüğüm geçmezdi. bi de rahat hissetmedim kendimi. yine bir tür fazlalık gibi hissettim.
hem gururumu da ayaklar altına almak istemiyorum.
bir şey olacağı varsa olur. içimden bir şey yapmak gelmeden yaparsam zaten bu aramızdakileri olumsuz etkileyecek. mesela geçenlerde çimlerde o çocuk kalmamı istedi ve bunu 3-4 kez dile getirdi. bu irite edici bir şey. hadi bi kez söyledin diyelim. hadi bir kez daha söyle. ısrarcı olmanın manası yok.o çocuk ısrarcı olduğu için itti beni birazcık.
böyle farklı hassas noktaları var işte ilişkilerin.
evet ben istiyorum dr u. ama napam ne edem; onun bişiler yapması lazım artık. ne yapalım, risk alsın biraz. neticede toplumsal olarak da bu rol onlara verilmiş, o açıdan da bir sıkıntısı yok. ama ben kadın halimle madara olurum lan o askeri ortama.

hem ekşideki arkadaşın da dediği gibi; ev sahibi o. o yapsın bişiler.

ayrıca dikkat:
diğer stajyer kızın yanında ben rahat davranınca dr da rahatladı gibi akabinde. bi de onu da diğerleri ile aramdaki konuşmalara dahil etmem ona iyi geldi.
demek ki dr un değer verdiği noktalar bunlar.

ayrıca dün bir tane dr gelip onun telinden para transferi yaptı. bunu da 10 dakika sonra söyledi ona.
yine aynı kişi dolabını açtı ve bana bir şey gelmiş olmalı dedi.

resmen o adam sınırları ihlal etti.

hem izne çıkan dr ve başka zamanlarda başka iki dr da bizimkinin bedenine dokundu. bedensel olarak da bir sınır yok ortada.
bence bizimki bunlardan muzdarip olmalı.
hem o tiplerle nasıl anlaşıyor ki? ben olsam hayatta anlaşamazdım. tamam yer yer memnun değil bizimkisi. hep içine atıyor memnun olmadığında. aslında yazık günah lan.



ayy rüyamda ne güzel kavradım benimkinin belini. çok güzel bir histi.
yanımda onun bedenine pür dikkat bakarak ve sonrasında onu hayal ederek orgazm oldum defalarca. lan hakkaten 30 dan fazla orgazm olmuşumdur. hatta daha fazla. bazı günler iki kez.
çok değişik bişey bu.
ah ulan ah. şunca zaman gerçekte sevişsek bilmem kaç kez sevişmiş olurduk. ee so what? bence böylesi çok güzel. 3 aydır her hafta onu gördüm. şimdi biraz biraz tanıyorum yüzünü. mesela "depresyon" derkenki r leri vurgulayışı çok karakteristik. birine bir şey söylediğinde sol elini hareket ettirmesi çok güzel (aynı hareket çocuk ergendeki dr da da vardı. acaba hangisi hangisinden gördü. neyse, önemli de değil, neticede bizimkine çok yakışıyor). birlikte leblebi bile yedik.

sonra bu hafta ilginç bişi oldu. süpervizör sağımda oturuyordu. ben dr a bakıyordum. o da bana baktı hemen gözlerini kaçırdı, sonra hemen baktı ve yine kaçırdı gözlerini. bunlar saniyeler arasında oldu. acaba o esnada ne geçti zihninden? ne düşünerek tekrar bakma gereği duydu?
arkadaş kimse bu adam senden hoşlanmıyor demesin. bal gibi de hoşlanıyor. hoşlanmayı bırak beni de check ediyor. varlığımdan rahatsız olmuyor. ben bu haftaki gibi olduğum sürece de rahatsız olmaz hayatta.
bakalım sonraki haftalarda ne olacak.
bir şey olmayacak mı yoksa.
olsun böylesi de güzel.
bende yığınla an, imge var. daha ne olsun. ben sevdim dr u. hem de her hafta onun yanında gidecek, her hafta onu düşünecek kadar. daha nolsun.

-*-*-*-*-*

bugün meditasyon yapıyordum ormanda. çok yakınımda bir kalp atışı duydum. ama böyle çok hızlı atan cinsten. bir kuşa ait olsa gerek. çok unique ve özel bir andı. demek ki onlar da biz iyi niyetli olsak da olmasak da bizim nefesimizden, kalp atımızdan haberdar oluyorlar ve onları korkutabiliyoruz. gerçi bu kalp atışı korkmuş bir canlıya ait bir kalp atışıydı ama ben yine de korktum. oysa zaten o korkmuş ben niye korkuyorum.

korkularımızla yüzleşmek bilgeliğe, anlayışa, farkındalığa giden yol. (28-05-16, 20.41)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder